Hava Durumu

Suriye’de asabiyet

Yazının Giriş Tarihi: 10.04.2017 18:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.04.2017 18:45

Suriye meselesinin mevcut durumu devlet kavramı üzerinden çok fazla analiz edilmiyor. Esasında, bir çok ülke için akıllara gelen soruların cevabı devletin neden var olduğu, insanların devlete aidiyetini sağlayan unsurların incelenmesi ile ortaya çıkıyor.

Aşağıda İbn Haldun'un Asabiyyet teorisi üzerinden verilen açıklamalar,Türkiye'nin de neden köklü bir devlet olduğunu ve asabiyetinin ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor.

Devletin neden ortaya çıktığı ile ilgili soruya  İbn Haldun'un açıklaması, "İnsan, daha güçlü hayvanlara karşı kendini koruyamaz tek başına, tek başına ihtiyaçlarını karşılayamaz;demek ki bir arada yaşamak tabii ve zaruridir. Ama insanlar saldırgandırlar. Bazı müeyyidelerin kaynağı, ya iradesini kalabalığa kabul ettiren güçlü bir ferttir ya da içtimai(toplumsal) tenasüt (dayanışma). Ortak bir otoriteye duyulan ihtiyaçtan devlet doğar."

Ümit Hassan tarafından yazılan İbn Haldun Metodu ve Siyaset Teorisi kitabında da belirtildiği üzere,  İbn Haldun asabiyyeti himaye, müdafaa, taarruz ve hak arama ve ortaklaşa yapılan içtimai faaliyet,...

Müşterek eylem/eyleyişte bulunma/hareket etme olarak tanımlamaya başlamaktadır. Devlet kurma olgusu için asabiyet şarttır. Bu sürecin ilk evrelerinde de gerekli ve kaçınılmaz olan asabiyet, sosyal anlamda birlik ve dayanışmayı oluşturmakta,bunun uzantısı olarak siyasal anlamda yenme ve korunmayı(siyasal örgütlenme düzeyinde sürdürülen iktidarın korunması) sağlamaktadır.

Bu noktalardan hareketle, Suriye'de otoritenin zayıflamasıyla farklı grupların ortaya çıkması,kişilerin devletleri için savaşmak yerine göç etmeyi tercih etmesi , 2 duruma işaret etmektedir.

İlk olarak,  merkezi yönetimin devlet olarak benimsenmemesi yani zayıf asabiyet bağları olması,

İkinci olarak,  kişilerin içinde bulunduğu aşiret, mezhep grubu gibi topluluklara karşı bu asabiyet duygusunun güçlü olması.

Bu sonuçtan hareketle, Suriye'de bir tek bir devletin varlığını devam ettirmesi ve farklı grupların tek merkezi otoriteye asabiyet duygusuyla bağlanması mevcut durumda oldukça zor görülmektedir. Zira, farklı devletlerce desteklenen farklı duygularla hareket eden grupların bir amaç etrafında birleşip, yeni bir merkezi otorite belirlemesi, yönetim şeklinin değişerek farklı grupların kendilerini temsil edebileceği bir sistem ile mümkündür.

İçinde yaşadığımız haftaya damgasını vuran diğer bir olay ise, Suriye’de kimyasal gaz kullanımı sonucunda yüzlerce kişinin ölmesi. Bu olay sonrasında da Amerikan uçaklarının füzelerle Suriye’ye saldırması.

Dünyanın gözleri önünde bir insanlık dramı yaşanıyor. İnsan Hakları ve savaş suçları işleniyor. Suriye’deki petrol zenginliğinin üzerine etki etmek ve kendine pay alabilme adına kapışan pek çok ülke de ülke içindeki baş kaldıranlara silah, para yardımı yaparak, kendi emellerini gerçekleştirme niyetindeler.

Suriye’deki iç savaşın ve kaos durumunun devamından ekonomik güç elde edenlerle, terör sorunu nedeniyle tehlike altında bulunan ülkeler, örnek Türkiye gibi ülkeler, bu kaosun bir an önce bitirilmesini arzu ediyorlar. Geçmiş yıllarda İran ile Irak’ı 10 seneden fazla savaştırıp, petrol üretimine el koyan bu ülkelerin Arap Baharından sonraki yeni oyun alanı Suriye olması çok acı. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.