Hava Durumu

Vaatler… Vaatler…

Yazının Giriş Tarihi: 21.11.2018 12:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.11.2018 12:26
 

 

Ülkede birçok vaat birbiriyle çarpışırken yerel seçimlere doğru yürüyoruz. Yerel seçimler önümüzdeyken siyasi partiler kendileri arasında birçok anlaşmaya giderek bazı yerlerde profili düşük adaylar bazı yerlerde ise aday çıkarmayacakları gözüküyor. Bu durum tüm siyasi partiler için aynı olacağı gözüküyor. Yani istediğimiz adaya değil yönlendiren adaya oy vermemiz beklenecektir.

Tabi yerel seçimler bizim için çok önemli… İsmine ve yapabileceklerine inandığımız adaylarımız var. Yerelde kim kime oy vereceği aşağı yukarı belli. Hiçbir yerelde görüyorum ki dışarıdan gönderilmiş aday yada, kendisini göremediği adaya oy vermeyecek. Konuştuğum birçok kişi kendi partisinde görmek istediği adayın olmadığı takdirde “Karşı partiye oy verim daha iyi” dediğini duydum. O nedenle buradan siyasi partilere sesleniyorum adaylarınızı belirlerken dikkatli olun. Yoksa partililerinizden oy alamayacaksınız.

Önümüzde yerel seçim bulunmaktadır. Bugün seçime girecek tüm partiler risk altındadır. İktidar vaatler karşısında ne yaptığından dolayı, muhalefet ise; iktidarı niçin zorlayıp vaatleri yerine getirmesini hatırlatmadığından dolayı risk altındadır.

24 Haziran genel seçimleri galibi Cumhur ittifakı olmuştur. İttifak çerçevesinde ise Ak Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanımız olmuş ve yine 600 kişiden olan meclisimizin 293 vekili Ak Partiden seçilmiştir. Yani söylemek istediğim seçim öncesi verilen vaatlerin yerine getirecek güçlü bir iktidar bulunmaktadır.

Tabi iktidarı denetleyecek CHP 146, HDP 67, MHP 50, İYİ Parti 44 milletvekili bulunmaktadır. MHP’yi muhalefetten çıkarırsak, 257 milletvekili iktidarı ne yapıp yapmadığını doğru eleştirebilecek güç bulunmaktadır. 

Bu kadar açıklama yapma yapmamın nedeni ise vatandaşın ne yaşadığını ortaya koymak ve niçin oy verdiğini hatırlatmaktır.

Ak Parti 24 Haziran genel seçimlerinden oy alabilmek için seçimleri kazandığı takdirde 100 gün içinde 400 belirli olmakla birlikte 1000 projenin hayata geçireceği dillendirilmiştir.

Geçtiğimiz 10 Kasımla birlikte 100 gün dolmuştur. Yapılan bazı iyileştirmeler bulunmaktadır ama yapılmayan birçok çalışma bulunmaktadır. İşte bugün size 100 günlük eylem planı dahilinde ne olmadığını size ifade edeceğim.

20 Kasım - Dünya Çocuk Hakları Günü’dür. Dün çocuklar ile ilgili birçok rakam duyduk. Taciz edilen, ölen, çalıştırılan, evlendirilen… 100 günlük eylem planı içinde "Çocuklarla cinsel istismarla mücadelede cezaları artıracağız" söylevi bulunmaktadır. Ama görülüyor ki çocuklarımız hala zarar görmektedir.

"1000 Liranın Altında Emekli Maaşı Bırakmama Sözümüzü Yerine Getiriyoruz" yine bu söz verilmişti sokaklarda emekliler hala bin liranın altında maaş almaya devam etmektedir.

Sosyal adımlardan bir başkası olan Şehit yakını ve gazilerin SGK borçlarının silinmesi konusuna ilişkin hiçbir adım da atılmamıştır.

Tarım Bakanlığı bütçesi 36.4 milyar TL’den, 23.7 milyar TL’ye indirilmiştir. Peki, sormazlar mı?

Fındığın fiyatının iyileştirileceği söylenmişti,

Özelleştirme ile şekerpancarı fabrikalarının işlevleri artacak

Tarımla uğraşan çiftçiye depolarının yarısı doldurulma sözü verilmişti,

Tarım üreticilerinin kazançları artırılacak,

Durum ne derseniz, sizde biliyorsunuz ama yine söyleyeyim 2 ay içinde kuru soğan 7-10 TL olacak kilosu, Memleket yabancı çiftçinin ürettiği ile beslenecek. Dolayısıyla açıkça söylemek gerekirse kötü tarım politikaları tarımla uğraşanları bitirecektir.  

Bahsedeceğim diğer konu ise “Türkiye Uzay Ajansı kurulması” Uzay üstü kurmak bilimde ve teknolojide çok iyi olduğumuzu gösteren önemli bir eşiktir. 100 günlük eylem planın içinde olmasına rağmen zaten hiçbir adım atılamamıştır.

Türkiye ne yazık ki olup bitenler kasında hiçbir reaksiyon gösterememektedir. Bu konuda en fazla muhalefeti suçlamaktayım. Çünkü 100 günlük eylem planı dahilinde eleştiri dışında hiçbir adım atmamaktadır.

Tabi 100 günlük eylem planı dahilinde sorgulanacak birçok şey bulunmakta ancak iyileştirmelere başlandığında ise Yolsuzluğu açıklayan Sayıştay üyesinin görevden alınması gibi durumlar ile insanlar karşı karşıya kalmaktadır.

Muhalefet tüm yetkisini kullanarak hareket etmelidir. Verilen tüm sözlerin takibini yapmalıdır. Hükümetin yanlış yorumladığı durumlar varsa iyileştirmesi gereken yapı muhalefetin kendisidir. Muhalefet o nedenle hükümetten daha fazla çalışmalıdır. Buna zorunludur. Ancak ne yazık ki muhalefette bunu görememekteyiz.

Hem iktidar hem de muhalefet aşağıdaki sözü söyleyen kişiye de hiçbir şekilde prim vermediği gibi bu düşüncenin nasıl kolaylıkla sunulduğunu ortaya çıkarmalıdır. Bu nasıl anlamsız bir insan düşüncesidir ben anlayamadım. Bak bir hoca efendi ne demiş, Necmettin Erbakan Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Karalı “İLAN EDİYORUM, Aile hayatına yönelik bazı politikaları YANLIŞ buluyorum. İyi bir çocuk yetiştirmek, iyi bir ev hanımı olmak Bakan yada Başkan olmaktan veya Başarılı! bir iş kadını olmaktan çok daha elzemdir. Yerel seçimde hiç bir Kadın Belediye Başkanı Adayına OY VERMEYECEĞİM.” diye mesaj yayınlıyor. Şahsen bunu kendi kendine söyleyebilir ancak hiçbir şekilde yayınlayamaz. Bu gibi düşünceler yüzünden ülke gelişmemektedir.

İktidarın yapacağı çok iş bulunmaktadır ancak muhalefet ise yapılan verilen tüm çalışmaları doğru değerlendirmelidir.

Hadi görevinizi yapın. Yerel seçimlerde yaptığınız ve yapmadığınızın karşılığını sandıkta görüleceğini unutmamak gerekmektedir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.