“Adalet güzeldir fakat; liderlerde olursa daha da güzel olur.”

Hz. Muhammed (S.A.V)

Bu sözün üstüne herhalde daha fazla bir şey yazmanın mümkünü olmasa gerek. Herkes tarafından da okununca kolaylıkla anlaşılıyor olduğunu da düşünüyorum. Doğru mu?

Peygamberimizin hadislerinde çokça yerdiği ve Kur'an-ı Kerim’de bolca yer verilen adalet kavramı bugün tartışmalı noktada bulunmaktadır. Adalet deyince birçok kişi farklı şeyler algılamakta ve yine birçok kişi kendi adaleti ile hareket etmektedir. İşte bu davranış ise toplumun tüm yapısını sarsmaktadır.

İnsanın doğumundan, ölümüne kadar hayatın her aşamasında adalet kavramı ile insan karşı karşıyadır. Hatta daha da ileri gitmek gerekirse öldükten sonra da yaptıklarımızın karşılığını Allah’ın (C.C) tarafından adaletli bir şekilde verileceği Kur'an-ı Kerim’de belirtilir.

Yani yaşamımız boyunca yaptıklarımız karşısında adil ve adaletli olarak yargılanacağımızı bu doğrultuda cennete ve cehennemde olacağımız yaratıcımız bize sunmaktadır. Ölümsüz ve tüm yaşamların sahibi olan Allah (C.C) adaletli ve adil olmayı bize sunmuşken, bizler ise ölümlü olarak adaleti ve adil olmayı tartışır olmuş ve birilerin haklarını kolaylıkla yer olmuşuz. Olay çok acayip değil mi?

Yani biz insanoğlu ne yapmaya çalışıyoruz bunu anlamak gerçekten çok zor. Hele müslümanız, müminiz diyorsak buna anlam verememekteyim.

Göz göre göre sokaktan geçen birinin hakkını nasıl yerim… Bunu defalarca kendimize sormalıyız. Sokaktan geçen birinin hakkını yiyemeyeceğimiz gibi tanıdıklarımızın hakkını da yiyemeyiz. Eee bugün sokaklarımızda, belediyelerimizde, ailelerimizde, siyasi partilerimizde, mahkemelerimizde, karakollarımızda, iş yerlerimizde ve hatta cemaatlerimiz de nasıl adil ve adaletli olamayız? Nasıl insanların emeklerine, zamanlarına, onurlarına, bütünlüklerine, duruşlarına, sağlıklarına karşı adaletsiz olabiliriz? Bunları gerçekten yazarken utanmaktayım.

Müslüman’ım diyorum ve sonra elimden ne kadar kötülük geliyorsa karşımdakine uygulamaktan çekinmiyorum.  Bir şeyler gerçekten çok endişelenmemize neden olmalı.

Çevremizde olup biten şeylerin büyük bir kısmı adaletsiz yöntemler ile gerçekleştiriliyor olduğunu görmek gerçekten çok acayip bir şey.

Bakıyorum gençler iş arıyor eğer kamu işi bulması gerekiyorsa bir dayı bulması gerekiyor. 80 milyonun hakkını yiyerek yakınlarını işe sokuyorlar. Hem işe giren, hem işi veren, hem de onlara aracı olan alavereli işler gerçekleştirmişse 80 milyondan nasıl helallik ister. Boğazından geçen her lokmanın nasıl hesabını verir bunu anlamak gerçekten anlayamıyorum.

Devletin liderleri ve devletin yöneticileri işlerine geldikleri gibi koltuk savaşları, güç savaşları içinde davranışlar gösteriyorsa, toplumun geri kalan kısmı ise adaletin ve adil olmanın ne olduğunu bu kişilere doğru olarak göstermeli ve hakları doğrultusunda mücadele etmelidir.

Tek bir Türkiye olduğunu bilmeli ve başka bir yere gidecek yerimiz olmadığını görerek adil olmamız gerektiğini her zaman bilmeliyiz. Bu şart.