Hava Durumu

Yerli üretim

Yazının Giriş Tarihi: 20.08.2018 11:39
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.08.2018 11:39
 

Keriman hocamla son günlerde üstünde çokça durulan yerli üretim ve yerli tüketim üzerinde anlattıkları beni çok etkiledi. Yazımın büyük bir çoğunluğu ondan esinlendiğim cümleler ile dolu. Siyasetin bugün marka vererek “kullanın” dediği ve “yerlidir” dediği birçok ürünün içinde yabancı parçalar ve uygulamalar bulunmaktadır.

Bugün yaşam tarzımızı söylevlerimiz ile aynı doğrultuda yapmalıyız. Söylevleri ve yaşam şekli aynı olanlar ise toplumun saygınlığını kazanacağı gibi geleceğe ışık tutanlara da örnek niteliğinde kişilerdir.

Hocamla konuşurken özel bir bilgi bana verdi o bilgi de; Yıl 1929. Dünya ekonomik bir bunalıma doğru yuvarlanmaktadır. Zamanın başbakanı İsmet Paşa, 12 Aralık günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde özünü ‘yerli üretim’in oluşturduğu bir konuşma yapıyor. Nasıl kalkınacağız? Paramız dışa akmasın diye neler yapmalıyız? Tutumluluk? Paşa, bu ana sorular üzerinde duruyor. Ve yerli mal kullanmanın gereğini anlatıyor.

Ve bu konuşmanın hemen ardından, 18 Aralık’ta Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal’in koruyuculuğunda ‘Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’ adıyla bir dernek kuruluyor. Amaç, yerli malları geliştirme, tutumlu yaşama, yerli malı kullanma vb. konularda kamuoyu oluşturmak.

Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti’nin çalışmaya başlamasıyla birlikte, ortaya konan amaçlar doğrultusunda güçlü bir seferberlik başlar. Seferberliğin önderleri Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal ile Başbakan İsmet Paşa’dır: Gazi, giysileri yerli kumaştan diktirmeye başlar, konuklarına kahve ikram etmez,

Başbakan’ın bu seferberlikle ilgili basın toplantılarında hep ıhlamurlar içilir.

Derken, ’29 Aralığı’nın 12 ve 18’inci günlerinin anısını yaşatmak için bu günleri içeren bir haftamız olur: Yerli Malı Haftası...

 Yerli malı; ham maddesinin, emeğinin Türk olduğu her türlü mala denir. Yani Türk işçisinin işlediği, Türk çiftçisinin ektiği ve biçtiği mallardır. İnsanlarımızın ihtiyaç duyduğu pek çok eşya, besin maddeleri, araç gereç vardır. Bunlar yaşamımızı sürdürebilmemiz, rahat etmemiz için gereklidir. Günümüzde evimizde, okulumuzda, işyerimizde kullandığımız araçlar, radyolar, televizyonlar, buzdolapları, arabalar Türkiye’mizde üretilmektedir. Ayrıca, yurdumuzda tahıl, sebze ve meyvenin hemen her türü elde edilmektedir.

Cumhuriyet döneminde fabrikalar kurulmuş, çok çeşitli ve nitelikli mallar üretilmeye başlanmıştır. Bunların pek çoğu yurt içinde pazarlanır, bazıları da yabancı ülkelere satılıp döviz elde edilir. Elde edilen dövizle petrol başta olmak üzere, bazı maddeler satın alınır. Yeni fabrikaların kurulması, yeni işyerlerinin açılması işsizliği önler. Birçok aile geçimini sağlar. Böylece kalkınmış, çağdaş bir sanayi ülkesi haline geliriz.

Kullandığımız eşya ve gizsilerimizi dikkatli düzenli ve temiz kullandığımız takdirde, bu eşya ve mallar daha uzun süre dayanır, daha geç eskirler. Dolayısıyla biz de sık sık eşya ve giysi almak zorunda kalmayız. İnsan, mal kıymeti bilmeyi, küçük yaşlarda anne ve babasından öğrenir. Küçük yaşta kendisine alınan bir oyuncağın kıymetini bilmeyen bir çocuk, öğretilmediği takdirde ileriki yaşlarda da mal ve eşya kıymeti bilemez. Malının kıymetini bilen bir insan, parasının kıymetini biliyor demektir.

Bu işin en pratik ve en güzel yolu, kumbara almak veya bankada adınıza hesap açtırmaktır. Küçük yaşlarda tutumlu olmaya alışmalıyız. Tutumlu insanlar zor günlerinde bunun faydasını görürler. Elimizdeki parayı lüzumsuz olarak boş yere harcarsak, ilerdi de güç durumda kalabiliriz. Bu nedenle, ''Ak akçe kara gün içindir'' atasözümüzü hiç unutmayalım.

 İnsanlar zamanlarını gerektiği gibi kullanıp değerlendirmelidir. Zamanını boşa geçirip, hiç bir iş yapmayan insanlar, tembel insanlardır. Bir toplumda insanların hiç çalışmadığını, bomboş oturduğunu düşünelim. O ülkede hayat nasıl devam eder? O ülke nasıl ilerleyebilir? Herkesin açlıktan ölmesi içten bile değildir. Kendi ailemize ve milli kalkınmamıza katkıda bulunmak için çalışma ve dinlenme zamanını çok iyi ayarlamalıyız. ''Vakit nakittir'' sözünü hiçbir zaman unutmamalıyız.

Bazı insanlar sağlıklarını hiç korumadıkları için sık sık hastalanırlar. Ama insanlar için en önemli şey sağlıktır. Sağlıklı olmayan bir insan çalışamaz ve yurduna faydalı olamaz. Çalışmadıkları için kendilerini ve ailelerini geçindirecek parayı da kazanamazlar. Tüm ulus olarak sağlığımız ve beslenmemize gereken önemi vermeliyiz. ''Her şeyin başı sağlıktır'' atasözü bize her zaman doğru yolu göstermektedir.

Günümüz toplumlarını ayakta tutan en büyük güçlerden biri de enerjidir. Oldukça güç koşullar altında elde edilen her türlü enerjiyi ve enerji harcayarak elde edilen ürünleri tutumlu kullanmalıyız. Dünyamızın enerji sorununun, üzerinde yaşayan insanların bu konuya önem verdikleri oranda azalacağını unutmayalım.

Tutumlu olmak demek, her şeyi yerli yerinde kullanmak demektir. Bir de cimrilik vardır ki, tutumluluğun tam tersidir. Cimri kişiler, elindeki paranın tamamını saklar, çok gerektiği zamanlarda bile harcamamak için elinden gelen tüm çabayı göstererek kendisini çeşitli sıkıntılara sokar. Bu bir hastalıktır, yakalanmamaya çaba gösterelim. Ayrıca bunun karşıtı olan müsrifliğin de bir hastalık olduğunu unutmayalım.

Eskiden beri Yerli Malları Haftası olarak kullandığımız bu haftanın önemini Türk çocukları olarak çok iyi bilmeliyiz. Her türlü ihtiyaçlarımızı, yurdumuzda üretilen yerli mallarından karşılayarak, yurdumuzun ekonomisine büyük katkıda bulunduğumuzu bu hafta boyunca konuşur ve dinleriz. Yurdumuzun ürettiği malları kullandığımız sürece, paramız yurdumuzda kalır ve ülkemiz gittikçe zenginleşir. Yurdumuzda üretilen malları kullandıkça, ülkemizdeki her türlü malı üreten fabrikalar çoğalır. İşi olmayan yurttaşlarımız da böylece işe kavuşmuş olurlar. Sonuçta milli ekonomimiz güçlenir ve halkımız daha rahat bir yaşama kavuşur.

Zamanı boşa harcamadan yerli üretime geçip dünya standartlarında ürünler üretmeliyiz. Üretilen ürünlerin sadece Türkler tarafından kullanılacaksa vay halimize. Dünya ile rekabet edebilir olmalı ki yerli ürün kullandığımıza değsin…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.