Her gün yeni tartışma konuları hayatımıza girerken bir önceki günü tamamen unutuyoruz. Bugünün gündemi Avrupa Parlamentosu’na sunulan Türkiye müzakerelerinin durdurulmasına ilişkin rapor ve içeriği olmuştur. Dünün gündemi ise ülkede baş gösteren Suriyeliler ile olan sorunlar olmuştur. Bir önceki gün ise şehit düşen askerlerimiz. Daha da geriye gittiğimizde ise yine büyük sorunlar o günün en büyük gündemini oluşturmuş olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilinmeli ki ben 35 yaşındayım. 35 yıldır saydığım konulara ilişkin olarak hiçbir gelişim göstermemiş olmamızdır. Her 3-5 yılda bir; müzakereler durabilir, yine her ay terör sorunu ve terörün belini kırmacağız. Niye 35 yıldır herhangi bir konuda tam olarak çözüm sunamadık. Niye yaprak gibi rüzgârda bir sağa, bir sola savruluyoruz.  Evet, kabul etmeliyiz. Kabul etmeliyiz ki çözüm kuracak sistemler geliştirmiyoruz. Günü gününde yaşıyor sadece menfaatler doğrultusunda hareket ediyoruz. Eminim ki daha da bu menfaat ilişkileri devam edecek. Sizce bu böyle mi olmalı. Eğitim, sağlık, güvenlik, siyaset, yargı, istihdam, denetleme gibi konuların her birinin kendine ait bir sitemi olması gerekmiyor mu? Her konu diğer konuyu güçlendirmek için olmamalı mı? Ne yazık ki bunu anlamak çok güç. Ülkemizde herkes birbirinin iş sahası üzerine çalışma yapmaya çalışırken asli konusu olan konulara yönelik adım atmamaktadırlar. Sokaklarda gördüğüm insanların her biri yavaş yavaş umutlarını yitirmekte ve artık düzeleceğini, iyi şeylerin geleceğini hiç sanmıyor. Artık eski bir ata sözümüz olan “ Bu günler iyi günler” gündemin tam ortasına oturdu. Evet, haklılık payı çok fazla bu günler gerçekten iyi günler. Her geçen gün daha da karanlığa gömülüyoruz.  Şimdi buradan yine çığlık atıyorum. Artık yeter durun ve sistem kurmaya odaklaşın. Günlük siyasetin içinden uzaklaşıp ülkenin refahı için sistemler inşa ediniz. Bu sistemleri toplumun tamamının uzlaşmasıyla yapınız. Eğitimli, güvenilir ve sağlıklı bir ülkede yaşamak isteyen insanlar var Bunu duyunuz. Çıkar sahiplerinin ülkeye sunduğu karamsarlıklardan uzaklaşmak isteyen bir grup var. Ülke vatandaşını görmezden gelmeyiniz.  Her zamankinden daha fazla çalışmak gerekmekte, her zamankinden daha fazla birlik olmak gerekte ve her zamankinden daha fazla devlet olgusu çerçevesinde hareket etmek gerekmektedir. Coğrafyamızın kıymetini bilerek ülke içinde uzlaşmayı sağlamamız gerekmektedir. Bakın içerideki gerginlikler bizi nereye götürdü. Bunu artık çocuklar bile biliyor. Devlet artık bu ayrılışları görüp el atmalı. Siyasiler başta olmak üzere uzlaşma alanları oluşturulmalı. Çatışma bizden götürecek hem de her şeyimizi. O nedenle uzlaşmalıyız bunun için yapılacak ilk şey birbirimizin yaptıklarını takdir etmek. Bu ülkeyi sevenler artık kendini ortaya koymalı ve çözümün parçası olmalı. Yoksa daha kötü günler bizi bekliyor.