
Bursa Büyükşehir Belediyesi, kentin kültürel değerlerini korumak, geleceğe taşımak ve turizm potansiyelini güçlendirmek amacıyla 'Bursa Turizminde Kültürel Sürdürülebilirlik Çalıştayı' düzenliyor. Sürdürülebilir Turizm Koordinasyon Merkezi’nin çalışmaları kapsamında Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen çalıştayda, iki gün boyunca 77 konuşmacının katılımıyla 16 oturum yapılacak. Turizm sektörünün uzman isimleri ve paydaşları, bir kültür turizmi destinasyonu olan Bursa’nın kültürel sürdürülebilirliğini tartışacak. Çalıştayın açılış programına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yanı sıra Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Elif Balcı Füsunoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Mudanya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Emin Karip, TÜRSAB Güney Marmara BTK Başkanı Murat Saraçoğlu, Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcıları ve daire başkanları, akademisyenler, turizm sektörünün temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri katıldı.
“Hedefimiz, geceleme sayısını önce 2’ye, sonra 3’e çıkarmaktır” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Bursa’nın zengin bir kültürel birikime sahip olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Bu sene İznik’te Konsil’in 1700. Yılına dönük etkinliklerin yapılacağını hatırlatan Başkan Mustafa Bozbey, 2026 yılında ise Osmanlı’nın Bursa’yı başkent yapmasının 700’üncü yıl dönümünü kutlayacaklarını dile getirdi. Bursa’nın Prusya ve Bitinya’dan gelen varlığının Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi yapılarıyla da zenginleştiğini iyi anlatmak gerektiğini belirten Başkan Bozbey, bu doğrultuda şimdiden hazırlık yaptıklarını ifade etti. Kültür ve inanç turizminin çok önemli noktaya geldiğini vurgulayan Başkan Bozbey, “Bu çalıştayda Bursa adına önemli çıktılar elde edeceğimize inanıyorum. Bu çıktılar önümüzdeki yıllarda hem Bursa’nın 1.7 olan geceleme süresini artıracak, hem de Bursa’yı Türkiye’de ve dünyada tanıtabilecektir. Hedefimiz, birkaç yıl içerisinde Bursa’da geceleme sayısını önce 2’ye sonra 3’e çıkarmaktır. İşte o zaman turizmin gelirlerinden faydalanabiliriz. Günübirlik gelenlerin Bursa’ya çok katkı sunmadığını biliyoruz. İstanbul’dan gelen turlarda, Ulucami 15 dakika ziyaret ediliyor. Ardından Yeşil Türbe ziyareti ve bir saat mola veriliyor. Daha sonra başka bir kente geçiliyor. Bursa’ya faydası oldu mu? Olmadı. Bugün biz Karagöz ve Hacivat’ı bile tanıtamadık. Değerlerimizi bir hikâyeyle bütünleştirmez, hikâyeyi mekânla birleştiremezsek hikâyenin altı boş olur. Bursa olarak bunları çözmeliyiz” dedi.
“Bursa’nın değerlerinin farkını ortaya koymalıyız” Elini taşın altına koymaktan çekinmeyen, Bursa’nın menfaati ortak paydasında buluşmaya kararlı paydaşların en büyük değerleri olduğunu hatırlatan Başkan Bozbey, diğer yandan Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin dünyaca kabul gören kriterlerinin uyulması gereken en temel kuralları sunduğunu dile getirdi. Belediye Meclisi tarafından onaylanan ‘Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’ üyeliğiyle birlikte etkin şekilde çalışmaya başladıklarını ve en yüksek çabayı göstermeye devam ettiklerini söyleyen Başkan Bozbey, “Bu süreçte ilk güzel haberi de aldık. Küresel Sürdürülebilir Turizm Konseyi’nin yeni oluşturduğu cazibe merkezleri kriterlerini ilk uygulayacak müzelerden biri olarak önerdiğimiz Aktopraklık Arkeopark’ın kabul edilmesi bizler için önemli bir adım oldu. İki yıllık bir süreçte Aktopraklık Arkeopark, dünyadaki diğer örnek kurumlarla birlikte bu kriterlerin geliştirilmesine katkıda bulunacak. Bursa’yı destinasyon olarak daha sürdürülebilir hale getirmek için GSTC’nin de destinasyonlar konusunda akredite ettiği ‘Green Destination’ ile Bursa’ya özel bir sertifikasyon sistemi de oluşturmaya başladık. Bu konu, bizi il turizm çalışmalarında kendi sistemini oluşturmuş nadir kentlerden biri yapacaktır. Bursa’yı 4 mevsim 12 ay cıvıl cıvıl yaşatmak, festivallerimizi daha iyi ve sürdürülebilir yapmak hepimizin sorumluluğudur. Bunu hep beraber gerçekleştirmek zorundayız. Biz ne İstanbul’un aynısıyız. Ne Eskişehir’in aynısıyız. Bursa’nın değerlerinin farkını ortaya koymalıyız. Farklı olmak zorundayız. İşte o zaman turistleri kentimize çekebiliriz. Bu değişimin bir parçası olmak zorundayız” dedi.
Konuşmaların ardından program panel bölümüyle devam etti. Turizm sektörünün tüm paydaşlarının yer aldığı programın ilk gününde, ‘GSTC kriterlerinin iç ve dış paydaşlara tanıtılması ve Bursa özelinde yorumlanması’, ‘Yaşayan insan hazinelerinin ve somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarının turizm destinasyonuna katkısı’, ‘Bursa ipeği üretim kapasitesi, geleneksel yöntemler, modern dokunuşlar’, ‘İpek rotası duraklarının ortak akılla belirlenmesi’, ‘Somut olmayan kültürel miras aktarımı aracı olarak sürdürülebilir turizm: Fırsatlar ve engeller’, ‘Çini rotası duraklarının ortak akılla belirlenmesi’, ‘Tur rehberlerine İznik çini eğitimi tanıtımı ve sertifika töreni’ konulu panel ve toplantılar düzenlendi.
Çalıştayın ikinci gününde ise ‘Festivallerin kültürel miras iletişimi aracı olarak kullanılması’, ‘Gastronomi turizminin kültürel boyutu ve yerele katkısı’, ‘Bursa için kamusal arkeoloji potansiyeli değerlendirmesi’, ‘Kültürel miras iletişimine dijital araçların katkısı’, ‘UNESCO Dünya Mirası olmanın turizm tanıtımına katkısı’, ‘UNESCO Dünya Mirası alanlarında sürdürülebilir turizm ilkelerinin benimsetilmesi’, ‘UNESCO miras alanlarının erişebilirliği’, ‘UNESCO Dünya Miras alanları arama oturumu’ ve ‘Bizans’tan Osmanlı’ya medeniyetler rotası’ konulu panel ve oturumlar düzenlenecek.
Kaynak: (BÜLTEN)