AYM'nin Can Dündar kararında delillerin yeterliliğini değerlendirdiğini ve vaka incelemesi yaptığını söyleyen Bozdağ,"Şimdi aynı kötü ve yanlış uygulamayı Alpay ve Altan kararında da verdi. Gerekçeyi okuduğunuz zaman insan diyor ki ilk derece mahkemesine ne gerek var ki? İstinafa ne gerek var yargıtaya ne gerek var. Anayasa Mahkemesi sadece hak ihlali olup olmadığını tespitle yetkilidir. Onun ötesine geçemez. Hak ihlalinin olduğuna dair karar verir o zaman ilk derece mahkemesi yargılamanın yenilemesi yoluna gidebilir ya da bu imkan yoksa tazminata hükmedebilir ya da genel mahkemelere müracaat yolunu gösterebilir. Ama şimdi bakın ben okuduğum zaman gerekçeyi Anayasa Mahkemesi'nin saygın hukukçularına soruyorum. Siz hak ihlali kararı mı verdiniz yoksa berat kararı mı verdiniz? Şimdi ilk derece mahkemesi sizin ortaya koyduğunuz anayasanın çizdiği sınırı aşan bu irade ve kararınız karşısında ne yapacak? Bu kararlar Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı hak ihlali kararı değil bir berat kararıdır. Anayasa Mahkemesinin berat kararı verme hak ve yetkisi yoktur. Ama baktığınız zaman kararın gerekçelerine çok net bir şekilde burada suç yok diyor. Anayasa Mahkemesi burada suç yok diyemez. Hak ihlali var diyebilir hak ihlali yok diyebilir. Suçun varlığına ve yokluğuna sadece ilk derece mahkemesi karar verir. İstinaf karar verir. Şimdi istinafın uygulamaya girmesinden sonra yargıtayda vaka denetlemesi yapamaz. Ama şimdi bizim Anayasa Mahkememiz maalesef burada aynı şekilde bir vaka değerlendirmesi yapıyor. Ve suç değerlendirmesi yapıyor anayasasın çizdiği sınırları tek tek aşıyor" şeklinde konuştu.
"AYM yetki ve görev sınırını aşmıştır"Bozdağ, Anayasaya Mahkemesi'nin verdiği kararla bireysel başvuru konusunda anayasanın kendisine verdiği yetki ve görev sınırını aştığını ifade ederek, "İlk derece mahkemesi gibi vaka incelemesi yapmış,delillerin yeterliliğini değerlendirmiş ve çok net bir şekilde işin davanın esası hakkında karar vermiştir. Bunlar berat kararıdır. Bu anayasa mahkemesinin kararı ve yaptığı bu iş anayasaya ve anayasanın çizdiği kurallara açıkça aykırıdır. Bunun değerlendirilmesini hukukçular siyasetçiler yapacak. Bundan sonraki gelişmeleri de hep beraber değerlendireceğiz. Bizim Anayasa Mahkemesi'nin yanlış bir kararını eleştirmemiz Anayasa Mahkemesine saygısızlık olarak da kimse değerlendirmemelidir. Mahkeme kararları eleştirilmez kutsal metinler değildi" diye konuştu.