CHP’nin TBMM Genel Kurulunda 26 maddelik ittifak teklifi görüşmelerinin Meclis televizyonunun yayında olmadığı bir saatte çalışılıp kabul edilmesine tepki göstermesini değerlendiren Yıldırım, “Gruplar kendi aralarında anlaştılar, hangi takvimde çalışacaklarına karar verdiler. O çerçevede Pazartesi çalışıldı. Çünkü geçen hafta eksik çalışıldı, ara verildi. Neden ara verildi? CHP’nin tüzük kurultayı vardı. Onlara öyle bir imkan tanındı. Pazartesi çalışma günü değil mi? Vatandaş çalışıyor, Meclis çalışınca yanlış mı? Vatandaşın gece gündüz çalıştığı yerde bırakalım Mecliste Pazartesi, Salı, icap ederse 7 gün çalışabilir” dedi.
"Türkiye-ABD ilişkileri kişilere bağlı değildir"
ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ı görevden alıp, Dışişleri Bakanlığı görevine CIA Direktörü Mike Pompeo’u getirmesine ilişkin soruya da Yıldırım, şu cevabı verdi:
“ABD’nin Başkanının verdiği kararı bizim değerlendirmemiz gereksiz. Göreve getirdi, gerek gördü görevden aldı. Türkiye-ABD ilişkileri kişilere bağlı değildir. Yıllara tabi, bölgede müttefik, stratejik ortak olarak düşündüğümüz ABD ile son zamanlarda bazı sorunlar yaşadığımız bir sır değil. Başımızı ağrıtan PKK ve onun uzantısı PYD/YPG gibi örgütlerin ABD’nin adeta koruması altında masum insanların canını yakması bizim de canımızı sıkıyor. Bölgede güvenliği sağlamak ve bölgedeki insanların huzurunu tekrar getirmek için bir faaliyet içerisindeyiz. Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı Harekatı bu çerçevede ele alınabilir. Bunun dışında başkaca rahatsız edici durumlar ortaya çıkarsa buna da gerekli karşılığı Türkiye verecektir. Ümit ederiz ki ABD bu yolun yanlış olduğunu anlar ve yıllardan beri bölgenin güvenliği, küresel güvenlik için fedakarca katkı sağlayan Türkiye ile daha sağlıklı bir ilişki geliştirmiş olur. A şahsı gider, B şahsı gelir. Türkiye kim gelirse gelsin duruşu nettir. Gelen vatandaşın veya bakanın Türkiye hakkında ne düşündüğünün bizim açımızdan çok fazla bir önemi yoktur. Ümit ederim daha sağlıklı bir ilişki bundan sonra geliştirilebilir.”
"Sözlerinin yanlış anlaşıldığını söyledi"
Şeker fabrikalarının özelleştirilmesine yönelik Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba’nın “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak biz de talipli olacağız. Şartlarımız uyduğu takdirde Tarım Kredi Kooperatifleri olarak birkaç fabrikayı biz almayı düşünüyoruz" açıklamasının ardından Bakan Fakıbaba ile görüştüğünü söyleyen Yıldırım, “Sözlerinin yanlış anlaşıldığını ifade etti. Bizim bir yandan sektörü serbestleştirirken, tekrar başka bir kurum marifetiyle ona talip olmamız söz konusu değil. Onun kastettiği kooperatifler olarak da bu özelleştirmede yer alabiliriz şeklinde. Yani pancar ekicileri kooperatifleri pekala bu fabrikaları almak için teklif verebilirler. Kastedilen bu. Yoksa kamu niteliği taşıyan Tarım Kredi Kooperatifinin böyle bir faaliyet içerisinde olması söz konusu değildir” açıklamasını yaptı.