Hava Durumu

DOSAB Santralinde atıl yatırımlar (1-2-3)

Bursa’da son 4 yıla damgasını vuran bir inatlaşma var. Demirtaş’ta bulunan sanayicilerin yüzde 35’lik kesiminin ihtiyacını karşılamak amaçlı bir termik santral yapılması isteniyor.

Haber Giriş Tarihi: 19.12.2016 15:10
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2016 17:29
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
DOSAB Santralinde atıl yatırımlar (1-2-3)
 Çevreci dernekler ve Akademik Odalar ise bu termik santralın Bursa’ya büyük zarar vereceğini, çevreye zarar vereceğini iddia edip karşı çıkıyorlar.

 Konu, adliyelik oldu. İdare Mahkeme iki kez Santral Projesi için verilen Çevresel Etki Değerlendirme Raporlarını ve yapılması düşünülen planları iptal etti. Bugün ise, proje ismi değiştirilip santral yeniden gündeme getirildi.

 
DOSAB Santralının dumanı (1)

 Neden yüzde 35’lik yatırım?

 
Türkiye gelişmekte olan ve Avrupa Birliği kapısında bekletilen bir ülke olarak, kendi öz kaynaklarını kullanma ve ucuz enerji temin edebilme adına bir takım adımlar atıyor.
Bu düşünce çerçevesinde Bursa’nın Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde işyerleri bulunan sanayicilerimiz, bir araya gelip kendi enerji ihtiyaçları için kendi elektrik üretim merkezini kurma kararı aldılar. Bu karar üzerine, bir proje hazırlandı.
Kamuoyuna  özetle şu bilgiler verildi;
Bursa`da 42 bin çalışanı ve yıllık 4 milyar ABD dolarlık ihracatı ile yurdumuzun en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan Demirtaş OSB`de, DOSAB Yönetimi 127 milyon ABD dolarlık yatırım ile 49.5 megavat gücünde buhar ve elektrik santrali kurmayı planlıyor.
DOSAB tarafından planlanan santralin % 90`lık kısmı 3 yıl ödemesiz 7 yıllık kredi ile finanse edilecek. Termik Santral ile Demirtaş Sanayi Bölgesindeki 100 fabrikanın bütün proses buhar ihtiyacı ve bölgenin elektrik kullanımının % 35`i, piyasa fiyatlarından % 10 civarında daha düşük olarak temin edilecek. Termik Santralden üretilen buharın tonu 50 TL`den, üretilen elektrik ise kilovat saati 15 kuruştan satılacak.
DOSAB sanayi bölgesindeki elektrik ihtiyacının % 30’ unu, buhar ihtiyacının da % 100’ ünü karşılamak üzere
sanayi bölgesi içinde yerli linyit kömürle çalışan bir akışkan yataklı (CFB) Enerji ve Buhar Üretim Santralı kurulacak.
Bu çalışma açıklandığında bende toplantıda vardım. İlk sorumuz, neden bölgenin yüzde 100 enerji ihtiyacının karşılanması değil de 30-35’lik bölümü için yatırım yapılıyor sorusuna cevap aradık. Tabi, soru havada kaldı.
Sonra, çevreci kuruluşlar, akademik odalar bu projeye karşı çıktılar. Sanayi Bölgesi etrafında                                                                                                                                                                               bulunan konut alanlarında yaşayanlarda karşı çıktılar. Kitlesel eylemler oldu.
İşadamları da yapılan bu eylem ve iddialar karşısında kendilerini savundular. Konu Adliyeye intikal etti. Davalar başladı. İki kez proje iptaliyle karşılaşıldı.
Şimdi, Projenin ismi değiştirilmiş. Yola devam edilmek isteniyor.
Tabi, bu gelişmeler olurken, ülkemizde birde 15 temmuz olayları yaşandı. Projenin olması için çalışmalar yapan bölgedeki bazı işadamlarının ismi bu soruşturmalara karıştı.
Bu işin bir tarafı.
Asıl önemli olan diğer tarafı ise, Ankara kaynaklı merkezi araştırma kuruluşları tarafından yapılan inceleme ve analizler.
Ankara, ülkemizdeki enerji verimliliği, enerji arzı ve enerji üretimi konusunda çok ciddi ve sorunun belki de 50 yıl ilerisinin planlanması şeklinde çalışmalar başlatıldı. Hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı konuyla ilgili AR-GE çalışması yapıyor.
İlk ortaya çıkan netice, enerji sorunlarına bölgesel çözüm getirilmesi. Buradan anlaşılan şu;
Bursa’nın enerji ihtiyacı ne kadar?
Bursa’nın 2023 yılındaki ve 2071 yılındaki enerji ihtiyacı ne kadar olacak?
Bu enerji ihtiyaçları nasıl ve ne şekilde karşılanacak?
Her isteyen istediği yere enerji üretim tesisi kurabilecek mi?
Bursa’yı ilgilendiren bu belirlemelere göre, kentin ve bütün organize sanayi bölgelerinin hatta diğer sanayi bölgeleri, üretim merkezleriyle beraber değerlendirildiğinde, örnek, Gürsu Sanayi Bölgesi de ortaya çıkıp, “benim enerji ihtiyacım var. Bunun için termik santral kurmak istiyorum” deyince ne yapılacak?
Bir başka gözle bakıldığında, Demirtaş için termik santral izni verilmesi halinde, Hasanağa Sanayi Bölgesi de enerji üretim izni ve termik santral kurma istemesi hakkı doğmayacak mıdır?
Her isteyen, kendi kafasına göre, “benim enerji ihtiyacım var. Termik santral işimi görür. Bunun için kentin tam göbeğine termik santralı kuracağım” deme hakkı var mıdır? Birde, neden bölgenin yüzde yüz enerji ihtiyacı için yatırım yapılmıyor da, sadece yüzde 30-35’lik kesimi için böyle bir yatırım yapılıyor.
Yüzde 70’inin enerji ihtiyacı ne olacak?
Cevap aranılan sorular bunlar.

----------------------------

DOSAB Termik Santralın Dumanı (2)

Küresel ekonomik arenasında söz sahibi olabilme ve rakiplerle rekabet edebilme için üretim ve maliyet hesapları çok önemli.

Termik Santral ile Demirtaş Sanayi Bölgesi`ndeki 100 fabrikanın bütün proses buhar ihtiyacı ve bölgenin elektrik kullanımının %35`i, piyasa fiyatlarından %10 civarında daha düşük olarak temin edilecek. Termik Santralden üretilen buharın tonu 50 TL`den, üretilen elektrik ise kilovat saati 15 kuruştan satılacak.

Fakat, maliyet hesaplarında göz ardı edilen nakliye fiyatları var. Çünkü, akaryakıt fiyatları sürekli değişiyor. Araç-gereç amortisman masrafları, bakım onarım masrafları da buna eklendiğinde, astarı yüzünden pahalı bir tablo ile karşı karşıya kalınıyor. Bu yüzden de belli bir bölgenin yüzde 35’lik kesiminin memnuniyeti için bu masrafa değer mi? Sorularını gündeme taşıdı.  Taşıma suyla değirmen mi döner?

 
 Maliyet hesapları

 Sanayi üretiminde en büyük girdilerden bir tanesi ham madde olurken diğeri de enerji. Enerji üretim ve eksikliği nedeniyle sürekli artan maliyetler, sanayicilerimizin uluslararası piyasalarda rakipleriyle hakkaniyetli bir rekabet yapamadığına işaret ediyor.
Bursa`da 42 bin çalışanı ve yıllık 4 milyar ABD dolarlık ihracatı ile yurdumuzun en büyük organize sanayi bölgelerinden biri olan Demirtaş OSB`de, DOSAB Yönetimi 127 milyon ABD dolarlık yatırım ile 49.5 megavat gücünde buhar ve elektrik santrali kurmayı planlamasıyla ilgili tartışmalara şimdi de maliyet hesabı ile başka gözle bakalım.
DOSAB tarafından planlanan santralin % 90`lık kısmı 3 yıl ödemesiz 7 yıllık kredi ile finanse edilecek. Termik Santral ile Demirtaş Sanayi Bölgesi`ndeki 100 fabrikanın bütün proses buhar ihtiyacı ve bölgenin elektrik kullanımının %35`i, piyasa fiyatlarından %10 civarında daha düşük olarak temin edilecek. Termik Santralden üretilen buharın tonu 50 TL`den, üretilen elektrik ise kilovat saati 15 kuruştan satılacak.
DOSAB sanayi bölgesindeki elektrik ihtiyacının % 30 veya 35’ ini, buhar ihtiyacının da % 100’ ünü karşılamak üzere sanayi bölgesi içinde yerli linyit kömürle çalışan bir akışkan yataklı (CFB) Enerji ve Buhar Üretim Santralı kurulacak.
DOSAB’ ta bulunan işletmelerde halen buhar ihtiyaçlarını, 100`e yakın üretici firma doğalgaz, 3 firma da kömür kullanarak, kendi imkanları ile karşılıyorlar.
DOSAB’ ın bu aşamada, üretilecek olan elektrik ve buhar’ ın satışı ile ilgili bölgede bulunan işletmelerle halen her hangi bir ön satış sözleşmesi bulunmuyor.
Bölgedeki enerji arzı ve ihtiyacı böyle.
Kurulması düşünülen Termik Santralin açıklanan teknik verilerine bakalım,
Termik Santral Buhar Kapasitesi : 2 x 195 ton/saat = 390 ton/ saat azami devamlı yük.
Termik Santral Elektrik Üretim Gücü : 49,5 MW (110 ton/saat buhar)
Termik Santral Buhar Kapasitesi : 120 bar, 540 oC
İşletmelere Verilecek Proses Buhar Kapasitesi : 11 bar, 194 oC
Yakıt Tipi : Yerli Düşük Kalorili Linyit Kömür (3.000 kcal/kg alt ısıl değer +/-100)
Yakıt Boyutu : 0 – 6 mm (Santral Bunker`inde Teslim)
Tahmini Yakıt Sarfiyatı : 500.000 ton/yıl (1.200 ton/gün) Kömür kullanılacak.
Tahmini Taze Su Gereksinimi : 10.000 ton/gün. Bursa’nın yer altı sularından faydalanılacak.
Tahmini Santral Kazan Verimi : % 80 (alt ısıl değere göre)
Santral Ömrü : En az 20 yıl. Bu yatırım, 20 yıl için değer mi? 20 yıl sonra ne yapılacak?
Termik Santral Alanı : 32.000 m2.
Kapalı Kömür Stok Sahası (20 gün kapasite) : 20.000 m2 Bu amaç için böyle bir arazinin kullanılması değer mi?
Kireç Taşı Sarfiyatı : 120 ton/gün
Toplam Kül Atık Miktarı : 400 ton/gün
Tutulacak Baca Külü Miktarı : 250 ton/gün. İşte itiraz edilen çevre katliamına yol açacağı iddia edilen hesap bu.
Kazan Alt Ocakta Yatak Kül Miktarı : 150 ton/gün. Bununla birlikte günlük kül toplamda 400 ton oluyor.
Torba Filtre Toz tutma Kapasitesi : 2 x 390 ton/h
DOSAB`ın açıklamalarına göre, 49.5 MWe termik santralin kurulum aşamaları aşağıdaki şekilde olacak.
Santralde 1.200 ton/gün, veya 500.000 ton/yıl kapasiteyle, 3.000 kcal/kg alt ısıl değerde, 0-100 mm. boyutlarında yerli kömür kullanılacaktır. Akışkan (CFB) kazanın dizaynı bu alt kapasite değerine göre yapılacak. Kömür tedariki, Güney Marmara- Balıkesir havzasındaki çeşitli madenlerden (10+10 yıl) şeklinde anlaşma yapılan Polat Madencilik tarafından sağlanacak. Kepsut/Gönen/Dursunbey/ İsaalanı`ndan tedarik edilecek yerli linyit kömürler, kapalı kasa kamyonlarla 90 adet/gün olacak şekilde santral kömür stok sahasına getirilecek. Kapalı stok sahasında 20 günlük kömür rezervi bulundurulacak.
Getirilen kömürler, bunkerlere dökülecek buradan, kapalı tip bantlı konveyörle, 3 kattan oluşan kömür ayıklama ve kırma sistemine taşınacak. Kırıcılarda 3 aşamada, kömür boyutları 0-6 mm. olacak şekilde kırılacak. Kömür bu boyutlara geldikten sonra akışkan yataklarda yakılacak.
Şimdi, maliyet hesaplarına şöyle bakalım. Mevcut enerji fiyatlarıyla santralın kurulması arasındaki fark aslında sanayi ve üretim açısından kabul edilemez oranlarda değilmiş. Birde bu santral, taşıma su ile değirmen döndürme misali taşıma kömürle çalışacak. Kömürler, Balıkesir’den her gün 90 kamyon ile getirilip, çıkan atıklarda aynı kamyonlarla Balıkesir’e kömür havzasına geri götürülecek.

---------------------------

DOSAB Termik Santralin dumanı  (3)


DOSAB Sanayi Bölgesinin yüzde 3/-35’lik enerji ihtiyacı için kurulması planlanan Termik Santralle ilgili son bakış; Bu proje atıl hizmet.

Nedeni, projenin sadece bir bölgeye ve bu bölgenin yaklaşık üçte birlik kısmına hitap etmesi. Sonrasında, kömür nakliyesi, nakliye ve stoklama için yapılacak ek harcamalar, kullanılacak olan arazi, çevreye yayılacak olan etkiler bu projenin rantabl olmadığı görüşünün ağırlık kazanmasına yol açmış.

Daha geniş gözle bakıldığında, Enerji planlaması sadece bir bölge için değil, Bursa’daki bütün sanayi bölgeleri ve onların ihtiyaçları baz alınarak planlanmalı. Santralin ömrü 20 yılla sınırlı olmamalı. Lokal olmamalı. Taşıma suyla değirmen döndürülecek görüntüsü verilmemeli. 

Bu proje atıl hizmet 

Bursa’nın merkezine kurulmak istenilen ve çevreciler ile bölge halkının şiddetli karşı çıktığı, adli yargının iki kez durdurduğu, buna rağmen yeni isimle tekrar ÇED raporu verilen DOSAB Termik Santralinin ulusal enerji politikaları belirlenmesi ve yatırım programlarına aykırı olduğu görüşü ağırlık kazandı.

Bu konuyla ilgili hazırlanan ve Ankara’da ilgili, yetkili ve bilgili kişilere ulaştırılan raporlarda, termik santral sadece lokal bir hizmet gibi görülüyor. İkincisi ise DOSAB bölgenin tamamına değil, yüzde 30-35’lik kısmının enerji ihtiyacına karşılık vermesi planlandığı içinde rantabl olmadığı görüşü hakim. Bunun yanında, kömür nakliyesi, depolanması, atıkların depolanması, ek nakliyesi gibi maliyet birimlerinin ise hesaplanmasında ağır yük ve ek maliyetler getirmesi düşünülüyor.

Nedeni, DOSAB enerji üretimi için santral yapması halinde, aynı yolu izleyecek olan diğer sanayi bölgelerinin de kendilerine özgü ve yine termik, kömür taşımalı santral yapacağını belirtip ortaya çıkmaları halinde netice ne şekilde olacak? DOSAB’a izin verilip diğer sanayi  bölgelerine izin verilmemesi gibi bir yaptırıp söz konusu olmadığı için Bursa’da bugünkü duruma göre planlarda gözüken 17 aynı sanayi bölgesinin de 17 aynı özel santral kurması, bazı bölgelerde ise birden fazla santral kurulması için proje geliştirilmesi mümkün.

İşte, asıl mesele de burada. Bu santrali DOSAB kurdu, sizlere izin verilmez gibi bir yaklaşım söz konusu değil. O halde, Bursa’nın sadece olaylara enerji ihtiyacının karşılanması olarak bakılmaması, Yeşil Bursam Kimliği’nin ne kadar zarar göreceğinin hesaplanması, halkın yaşam alanları ile iç içe geçmiş sanayi bölgelerinin belki ileride kentsel yenileme projeleriyle sanayi bölgesi olma unvanını elinden alınması gibi beklentilerin de hesaba katılması şart.

Halk, kent merkezindeki Demirtaş’ta kurulacak termik santrale çevreye olumsuz etki vereceği gerekçesiyle karşı çıkarken, aynı santralden Bursa genelinde en azından 17 tane birden kurulmaya kalkışılmasına acaba ne şekilde tepki verir?

Başka bir deşilme, bu işin sonucu nereye kadar gider? Bursa’nın her köşesindeki sanayi bölgelerinden ayrı santral termik santral bacaları tütmeye başladığında bu kentin hali ne olur?

Tabi, yapılan bütün bu değerlendirmelerin ortaya çıkardığı birde sonuç var.

Sanayi ve üretim Türkiye’nin ekonomik ve sosyal denge unsurları. Bunun içinde sanayinin önündeki engellerin kaldırılması, üretimin desteklenmesi, ihracatın desteklenmesi, yatırımcıların desteklenmesi ve onların ihtiyaçlarının karşılanması şart. Enerjide Türkiye yüzde 80 dışa bağımlı bir ülke. Bunun içinde yerli enerji üretim projelerinin desteklenmesi gerekiyor. Zaten Ulusal Enerji Araştırma ve Geliştirme projesi de bu ihtiyaçtan gündemi gelmiş.

Bursa’nın da enerji ihtiyacı tek bir merkezden planlanmalı ve ihtiyaç oranında yatırımların desteklenmesi isteniyor.

İşte bu noktada ortaya çıkan neticede, DOSAB’ın kendi bünyesinde yapmak istediği ve ömrü 20 yıl olan termik santralin bütünüyle değerlendirildiğinde taşıma suyla değirmen döndürme şeklinde bir sonuç gösterisi var. Bunun yerine, DOSAB’ın enerji ihtiyacı için yapacağı harcamayı, kömür rezervi olan bölgede gerçekleştirmesi ve enerji mahsuplaşma ile elektrik ihtiyacının karşılanması, Bölgedeki buhar ihtiyacı içinde buhar merkezi kurulması ve buradan yine buhar santrali aracılığıyla elde edilecek enerjinin tekrar değerlendirilip, enerji mahsuplaşmasında kullanılması daha verimli olacağı ortaya çıkmış.

Bu değerlendirmeye göre, kömürlerin Balıkesir’den Bursa’ya taşınması, yanan kömürlerin atıkları ve santral atıklarının yeniden Balıkesir’e kömür havzasına geri taşınması işlemi ortadan kalkacak. Çevrecilerin ortaya attıkları, trafik tıkanıklığı ve kamyonların kentin kirletilmesine etki edecekleri egzoz gazı salımlarından kurtulmuş olunacak. En önemlisi ise, kömür nakliye ücretleri ortadan kalkacak. Maliyet ucuzlayacak. Çevre kirlenmesi gibi iddialar ortadan kalkacak.

Maliyet ve üretimi geliştirme adına, proje üstüne proje yapan, girdi maliyetlerini azaltma ve rekabet ortamında güçlü olabilme adına uğraş veren işadamlarının bu durumu çok iyi değerlendirmeleri ve DOSAB projesini tekrar gözden geçirmeleri ve ulusal enerji politikalarına uygun bir çalışma yapmalarını bekliyorum.

Bu durum Bursa adına hayırlı olacak.

Bu durum sanayicilerimiz adına hayırlı olacak. Çünkü maliyetler azalacak. Nakliye ortadan kalkacak. Stok depoları  ve atık depoları hiç yapılmayacak. Bunların maliyetleri bile ciddi bir rakam.

Bu durum, enerji maliyetleri ve her bölgenin lokal santral yapabilme iddiasını, istemlerini ortadan kaldıracak.

Hem Bursa kazanacak hem de sanayicilerimiz, üreticilerimiz bu işten epey bir karlı çıkacak.

Tabi, son kararı verecek olan siyasetçilerin bu konuda kendi yandaş destekçileri, partilileri değil de Bursa’yı düşünmeleri, Türkiye’nin geleceğini düşünmeleri gerekiyor.

Son…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.