Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ve Nilüfer Sanayicileri ve İş
İnsanları Derneği (NİLSİAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Değerler Buluşuyor,
Tecrübe Konuşuyor’ seminerlerinin onuncu konuğu Seçkin Onur A.Ş Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Dr. Aytuğ Onur oldu.
Haber Giriş Tarihi: 27.05.2020 14:39
Haber Güncellenme Tarihi: 27.05.2020 14:39
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ve Nilüfer Sanayicileri ve İş
İnsanları Derneği (NİLSİAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Değerler Buluşuyor,
Tecrübe Konuşuyor’ seminerlerinin onuncu konuğu Seçkin Onur A.Ş Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Dr. Aytuğ Onur oldu.
NOSAB ve NİLSİAD Bursa’nın önemli iş insanlarını ağırlamayı sürdürüyor. Bursa
gıda sektörünün köklü firmalarından Seçkin Onur A.Ş Yönetim Kurulu Başkan
Yardımcısı, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Üyesi,
BALKANTÜRK Eğitim Vakfı (BEV) Başkanı ve Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş
İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Dr. Aytuğ
Onur, iş hayatındaki tecrübeleri aktardı.
Koronavirüs sebebiyle Line TV’de yayınlanan programda, gazeteci Elif Sezgin
moderatörlüğünde tecrübelerini paylaşan Dr. Aytuğ Onur, iş hayatına çocuk yaşlarda,
dedesinin bakkalında çalışarak başladığını söyledi. Dr. Onur, “O dönemler yokluk
yıllarıydı ama inanılmaz bir çalışkanlık, adanmışlık vardı. Babam o yokluklara rağmen
bizim eğitimimize çok önem verdi ve biz 3 kardeş mühendis olarak bunun karşılığını
verdik” dedi.
1950’li yıllarda 25 metrekarelik bir dükkândan, 40 bin metrekareyi aşan çalışma
alanına geçtiklerini söyleyen Dr. Onur, “Şu anda 400 çalışanımızla birçok firmanın 20
ilde dağıtımını yapıyor, hem de BİZDEN markamızla üretim yapıyoruz. Hazır tüketim
sektöründe, Türkiye’nin en başarılı 10 firmasından birisiyiz. Bu noktaya zamanında
ilklere imza attığımız için geldik” diye konuştu.
“Bakkalda çalışmam bana avantaj sağladı”
Küçükken dedesinin bakkalında çalışmasının hayatına önemli katkılar sağladığına
değinen Dr. Onur, “Bakkalda çalışırken bütün mahalleyi tanıma, tüketici
davranışlarını öğrenip, analiz etme fırsatım oldu. Tüketici davranışlarıyla ilgili
derslerde algı nasıl oluşturulur, insanlar tüketime nasıl teşvik edilir konularını daha
çocukken görme fırsatım oldu. Koç Üniversitesi’nde aldığım master eğitim
programıyla da çok değerli hocalardan eğitim alma şansını yakaladım. Bunlar,
şirketimizi büyütmeye yönelik projelerimizde çok faydalı oldu” şeklinde konuştu.
Hazır tüketim sektöründe önemli markaların dağıtımını yapan Seçkin Onur’un
başarısı hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Onur, “Master eğitimimi tamamladığım
yıl olan 1995’te, distribütörlük sektörü de bir dönüşüm içindeydi. O yıllarda
Gamble’ın Genel Müdürü Bursa’ya geldi. O zamanlar imkânları kısıtlı ama hayalleri
büyük olan bir firmaydık. Genel Müdür yaptığımız sunumdan çok etkilendi. O yıldan
itibaren Gamble ile başarılı bir işbirliği içindeyiz. Biz distribütörlüğünü
yaptığımız firmaların tecrübelerinden faydalanarak, kendimizi geliştiriyoruz” dedi.
“Çocuklarıma yedirmeyeceğim hiçbir şeyi üretmem”
BİZDEN markasıyla da 1997 yılından itibaren üretim alanında da faaliyet
gösterdiklerini ifade eden Dr. Onur, “İşimize farklılık katmak istiyorduk ve üretim
alanına da girdik. Mütevazi hedeflerle başladığımız bu iş, belirli bir büyüklüğe ulaştı.
Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi’nde 17 bin metrekarelik bir tesisimiz var. Burada,
çocuklarıma yedirmeyeceğim hiçbir şeyi üretmem mottosuyla, tüketicilerimiz için en
iyisini üretmeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Aile şirketleri ve üçüncü nesli işe katmak hakkında bilgilerini paylaşan Dr. Onur, aile
şirketlerini uçak yolculuğuna benzettiğini söyledi. Dr. Onur, “Uzun uçuşların hepsinde
türbülans olur, bu bütün aile şirketlerinde de mevcuttur. Bundan çıkabilmek, ancak
aile şirketlerindeki bireylerin kendi keyfiyetlerinden sıyrılmasıyla mümkün olur. Bu
noktada kuralların olması, adaletin tesis edilmesi ve işlerin bütünün hayrına yönelik
yapılıyor olması lazım. Fakat farklı ailelerin, başka dinamikleri, kuralları olabilir ve
buna yönelik bir yol haritası çizebilirler” dedi.
İlk kızının doğumunun ardından onları 3. kuşak olarak yetiştirebilmeyi kendisine
misyon edindiğini kaydeden Dr. Onur, “Çocukları işe ısındırmak gerek diye
düşünüyorum. Kızım Ayliz’e ikinci doğum gününde hediye olarak yazar kasa hediye
ettim ve onunla çocukken pazarlık oyunları oynadım. Çocuklarımı başarılı yöneticiler,
vatana hayırlı evlatlar olarak yetiştirmeyi arzu ediyorum ve bu doğrultuda elimden
geleni yapıyorum” ifadelerini kullandı.
“Dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmalı, yerli üretime değer vermeliyiz”
Dünyayı etkisi altına Covid-19 pandemisinin gıda sektörüne etkileri hakkında
değerlendirmelerde bulunan Dr. Onur, “Koronavirüs tüm dünyayı olduğu gibi gıda
sektörünü de etkiledi. Burada elbette insan sağlığı her şeyin önünde ve alınan
önlemlere harfiyen uymalıyız. Salgından gıda sektörü nispeten daha az etkilendi
ancak, ev dışı tüketim alanı azaldığı için bir daralma yaşandı. Biz bu süreçte
Türkiye’nin gıda noktasında kendi kendine yeterliliğini de test etmiş olduk. Kendimize
daha fazla yetebilmek için, daha çok üretmek zorundayız. Bu hem gıda hem de diğer
imalat sektörleri için geçerli. Dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmalı, yerli üretime
değer vermeliyiz” diye konuştu.
Pandemi sürecinin başından itibaren BTSO olarak iş dünyasının sıkıntılarını ve
taleplerini hem hükümete hem TOBB’a aktardıklarını vurgulayan Dr. Onur, “Sağlıkta
yaşanan başarının iş dünyasında da yaşanması için elimizden geleni yapıyoruz. 1
Hazirandan itibaren, normalleşmeyle birlikte, iş dünyasının da canlanması lazım.
Müteşebbis ruhumuzu kaybetmeden, girişimcilerimizi korumamız gerekiyor. Bu
yüzden parasal genişlemeden kaçınmadan, verilen desteklerin artırılması gerektiğini
düşünüyorum” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
DR. ONUR’DAN YERLİ ÜRETİM VURGUSU…
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) ve Nilüfer Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (NİLSİAD) tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Değerler Buluşuyor, Tecrübe Konuşuyor’ seminerlerinin onuncu konuğu Seçkin Onur A.Ş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Aytuğ Onur oldu.
itibaren Gamble ile başarılı bir işbirliği içindeyiz. Biz distribütörlüğünü yaptığımız firmaların tecrübelerinden faydalanarak, kendimizi geliştiriyoruz” dedi. “Çocuklarıma yedirmeyeceğim hiçbir şeyi üretmem” BİZDEN markasıyla da 1997 yılından itibaren üretim alanında da faaliyet gösterdiklerini ifade eden Dr. Onur, “İşimize farklılık katmak istiyorduk ve üretim alanına da girdik. Mütevazi hedeflerle başladığımız bu iş, belirli bir büyüklüğe ulaştı. Hasanağa Organize Sanayi Bölgesi’nde 17 bin metrekarelik bir tesisimiz var. Burada, çocuklarıma yedirmeyeceğim hiçbir şeyi üretmem mottosuyla, tüketicilerimiz için en iyisini üretmeye çalışıyoruz” diye konuştu. Aile şirketleri ve üçüncü nesli işe katmak hakkında bilgilerini paylaşan Dr. Onur, aile şirketlerini uçak yolculuğuna benzettiğini söyledi. Dr. Onur, “Uzun uçuşların hepsinde türbülans olur, bu bütün aile şirketlerinde de mevcuttur. Bundan çıkabilmek, ancak aile şirketlerindeki bireylerin kendi keyfiyetlerinden sıyrılmasıyla mümkün olur. Bu noktada kuralların olması, adaletin tesis edilmesi ve işlerin bütünün hayrına yönelik yapılıyor olması lazım. Fakat farklı ailelerin, başka dinamikleri, kuralları olabilir ve buna yönelik bir yol haritası çizebilirler” dedi. İlk kızının doğumunun ardından onları 3. kuşak olarak yetiştirebilmeyi kendisine misyon edindiğini kaydeden Dr. Onur, “Çocukları işe ısındırmak gerek diye düşünüyorum. Kızım Ayliz’e ikinci doğum gününde hediye olarak yazar kasa hediye ettim ve onunla çocukken pazarlık oyunları oynadım. Çocuklarımı başarılı yöneticiler, vatana hayırlı evlatlar olarak yetiştirmeyi arzu ediyorum ve bu doğrultuda elimden geleni yapıyorum” ifadelerini kullandı. “Dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmalı, yerli üretime değer vermeliyiz” Dünyayı etkisi altına Covid-19 pandemisinin gıda sektörüne etkileri hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Onur, “Koronavirüs tüm dünyayı olduğu gibi gıda sektörünü de etkiledi. Burada elbette insan sağlığı her şeyin önünde ve alınan önlemlere harfiyen uymalıyız. Salgından gıda sektörü nispeten daha az etkilendi ancak, ev dışı tüketim alanı azaldığı için bir daralma yaşandı. Biz bu süreçte Türkiye’nin gıda noktasında kendi kendine yeterliliğini de test etmiş olduk. Kendimize daha fazla yetebilmek için, daha çok üretmek zorundayız. Bu hem gıda hem de diğer imalat sektörleri için geçerli. Dışarıya olan bağımlılığımızı azaltmalı, yerli üretime değer vermeliyiz” diye konuştu. Pandemi sürecinin başından itibaren BTSO olarak iş dünyasının sıkıntılarını ve taleplerini hem hükümete hem TOBB’a aktardıklarını vurgulayan Dr. Onur, “Sağlıkta yaşanan başarının iş dünyasında da yaşanması için elimizden geleni yapıyoruz. 1 Hazirandan itibaren, normalleşmeyle birlikte, iş dünyasının da canlanması lazım. Müteşebbis ruhumuzu kaybetmeden, girişimcilerimizi korumamız gerekiyor. Bu yüzden parasal genişlemeden kaçınmadan, verilen desteklerin artırılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
En Çok Okunan Haberler