Salgın ve salgınının etkileri her geçen gün artarak devam ettiğini görmekteyiz. Salgının kendisi canlar alırken bir birçok insanda da kalıcı hasarlar bırakarak tehlikeli bir şekilde sürmektedir. Tabi buna bağlı olarak salgının yarattığı sosyal, kültürel ve ekonomik etkileri her geçen gün katlanarak büyümekte ve bu etkiler insanı çaresiz duruma düşürmektedir.

Belirttiğim gibi her gün eşimizi, dostumuzu, kardeşimizi, arkadaşımızı, annemizi, babamızı yani en yakınımızdan birini Covid’e kurban veriyoruz. Covid hala hayatlarımızdan kurban almaya devam ederken salgın ile mücadele konusunda hala yetersiz olduğumuz açıkça ortadadır. Saat tanem tedbirler, önlemler ve destekler bu şekilde devam ederse emin olun ki yakınlarımızdan birçok kişiyi Covid’e kurban vermeye devam edeceğiz. Tabi ateş düştüğü yeri yaktı için acılar yine bulunduğu aileyi doğrudan,  toplumun diğer kısmı ise sadece başınız sağ olsun demekle yetinecektir.

Salgın ile mücadelenin sizin de bildiğiniz gibi üç korunma yöntemi var.

Fiziki mesafe,

Maske takmak

Kişisel temizlik yapmak...

Bu uyarıları yerine getirebilmek için sosyal devletin vatandaşı doğrudan desteklemesi gerekmektedir. Ancak destekler yeterli olmadığı için vatandaşların büyük bir kısmı fiziki mesafeyi kollayamadıkları gibi kişisel temizliklerini de yeterince yapamamaktalar. Çünkü vatandaşın sosyal ve ekonomik şartları, fiziki mesafeyi sağlatacak seviyede değil.

Ülkenin çalışanlarının %50 sinden çoğu asgari ücrete yakın maaşlar alması ve yine ülke nüfusunun %30 ne yakınında işsiz olduğunu düşündüğümüzde fiziki mesafenin sağlamanın bu şartlarda hain de mümkün olmadığını açıkça ortaya koymaktadır.

Dünya teknoloji çağırdı olduğu için başka ülke yönetimlerinin vatandaşlarına neler yaptığını açıkça görüldüğü bir dönemdeyiz. Vatandaşlar devletlerin işbirliğinin hangi düzeyde ve hangi şartlar dahilinde olduğu birçok vatandaşça bilinmektedir. Dolayısıyla bu durumda ülke vatandaşlarımızı demoralize etmektedir. Çünkü bu dünya ekonomisinin ilk 20 ülkesi arasında yer alan Türkiye vatandaşların da daha kaliteli destek verebileceği açıkça vatandaşlar arasında konuşulmaktadır.

Salgının en az 1 yıl kadar daha devam edeceğini düşündüğümüzde, daha kökü ve daha anlamlı adımlar atılması gerektiği ortadadır. 

Savunma mücadele konusunda hükümetin attığı her adım karşısında muhalefet yetersiz bulduğu söylerken, hükümet ise çok fazlasını yaptım demekle yetinmektedir. Dolayısıyla iktidar ve muhalefet konuya siyasal çerçeveden daha fazla baktığını ilan etmektedir. Bu durum vatandaşın hiç hoşuna gitmediği gibi çözüm bulmaktan uzak yaklaşımların sergilendiğini kendileri arasında daha fazla konuşur olmuşlardır.

İktidar ve muhalefet kendi aralarında anlaşıp vatandaşın lehine çözüm önerileri ortaya koyması gerekirken ne yazık ki o treni çoktan kaçırdıklarını göstermektedirler.

Covid salgını ile ulusal çapta savaşmak gerekirken ne yazık ki Covid’in yükü büyük ölçekte vatandaşın sırtına yüklenmiştir.

Vatandaş olup biteni açıkça görmekte ve daha yüksek sözle söylemektedir. Mücadele için topyekün savaş edilmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu netliğe iktidar ve muhalefet kulak vermelidir.