Toplumsal duyarlılıklarının en fazla kendini gösterdiği bu günlerde toplumun farklı kesimleri ile daha sık sık bir araya gelmeye çalışmaktayım. İnsanların kendi yaşamlarına ilişkin olarak neler düşündüğünü, kendi yaşamlarına ilişkin olarak çözümler nasıl bulduğunu ve kendi hayatlarına ilişkin olarak yöneticilerin sorunlarına nasıl baktığını sorguladığım görüşmeler içinde yer aldım. 

Bu çalışmaları gerçekleştirirken dolayısıyla ülkenin gündemi, dolayısıyla insana doğrudan dokunan doğru adımların ne olduğunu sonunu yaşayan kişilerin kendisinden duydum.

Konuştuğum sohbet ettiğim insanların büyük bir kısmı ne yazık ki artık kötü giden her şeye "yeter artık, bu kadar da olmaz" diyor.

Yeter dedikleri her konunun çözümünün temelini ise eğitim kültürünün tamamen yenilenmesi, tamamen çağdaş eğitim metotlarına uygun şekilde uygulanmasına bağlamaktadır. İletişim kurduğum birçok kişinin ortak görüşü aşağı yukarı bununla ilgiliydi. Eğer toplumun çok büyük bir kısmı eğitimsel ve kültürel açıdan zengin ve dolu olursa toplumun tamamı refah içinde yaşayabilir görüşü yaygın durumdadır.

O nedenle bugünün yöneticilerinden vatandaşın en büyük talebi hemen hemen her konuda eğitim kültürünü zenginleştirip çağa uygun hale getirilmesini istemektedir. Yine iletişim kurduğum kişilerin büyük bir kısmı eğitimli kişilerin sorumluluk ve eleştirel yönlerinin geliştirilmesinin de önemli olduğunu açıkça sözlerine eklediklerini duydum.

Hem hem dijital de hem de yüz yüze görüştüm insanların anlattıklarından çıkardığım genel sonuç ise eğitim politikamızın tamamen değişmesi gerektiğini ve bunun üstüne denge ve denetim mekanizmalarının çok güçlü bir şekilde çalışıyor olmaları gerektiğini söylemek yanlış olmaz.

Aslında her birey kendi çevresinde olup bitenlere baktığımda sorgulamayan, sormayan, sorumluluk almayan ve hayal kurmayan birçok insan ile karşı karşıya kalmaktadır. Dolayısıyla bunun temel nedeni eğitim alanlarının daralması olarak gösterebiliriz.

Bugünün kanaat önderleri bugünün Sivil Toplum Kuruluşu liderleri, bugünün yerel yöneticileri, bugünün milletvekilleri, bugünün bakanları ve bugünün Cumhurbaşkanının en öncelikli konusu eğitim ve eğitim metotlarını geliştirmek olmalıdır.

Anaokulunda eğitim, ilköğretimde eğitim, liselerde eğitim, üniversitelerde eğitim, mesleki kurslarda eğitim, özel eğitim kurumlarında eğitim ve vatandaşın kendisine eğitim almak istediği her alandaki eğitim kurum ve kuruluşların metotları üzerine, yaklaşımları üzerine, müfredatları üzerine, eğitmenleri üzerine ve çağdaş yaşama uygunluğu üzerine iyileştirmeler yapılmalıdır.

Bu konuda çok geç kalındığı ortada ancak daha da geç kalınmadan insanlar daha fazla yeter artık demeden eğitim stratejisi ortaya konmalıdır. Eğer bugün eğitim stratejisini tamamen iyileştirir seck bugünün bütün problemlerini En az 10 yıl sonra çözebileceğimiz gerçeğini kabul ederek kapsayıcı, tamamlayıcı ve iyileştirici adımların bir an önce atılması gerektiğini göreceğiz..

O zaman tüm sorunlara ve tüm uygunsuzluklar ara eğitimle cevap vermenin zamanının geldiğini bilmemiz gerekmektedir. Eğitim geleceğimizdir.