Hayatlarımızı etkileyecek hemen hemen her yerde mühendislik hesapları yapılarak iyi ve güçlü olduğumuz gösterilmek istenmektedir. Peki mühendislik hesapları nerelerde yapılıyor derseniz seçim barajında, enflasyon oranlarında, işsizlik oranlarında gibi bir çok yerde bu ayarlamalar vatandaşın lehinde olmadığı gibi hatta bu ayarlamalar gelecek nesillerin yaşam haklarına zarar verecek derecededir. Yani bugün yapılan mühendislik hesapları ne yazık ki vatandaşın lehine değildir.

Bugün mühendislik hesapları yerine yapılması gereken üretmek olmalı, stratejik planlar olmalı, adil yargılanmalı olmalı, eğitimde fırsat eşitliği olmalı... Olmalı dediğimiz birçok şeyin en başında ise eğitim gelmelidir.

Salgın nedeniyle okulların 2 yıl kapalı kalması ne yazık ki okulların fiziksel olarak iyileştirilmesinin düşünülmediği zaman olarak tarihe geçmiştir. 2 yılda okulların depreme dayanıklılık gibi birçok konuda fiziksel yeterlikleri gözden geçirilmesi çok mümkündü ancak ne yazık ki geçtiğimiz hafta başı okulların açılmasıyla okulların fiziksel yeterlikleri akıllara geldi ve birçok okulda iyileştirme yapılamadı.

Salgın aslında eğitim camiasının tamamında iyileştirme yapılması için gerçek anlamda kapsayıcı bir zamandı. Eğitimle ilgili hemen hemen her konuda iyileştirme yapılması muhtemelken ne yazık ki yapılan iyileştirmeler çok temel düzeyde kalmıştır. Hatta salgının yarattı ve salgınla mücadele konusunda bile yetersiz adımlar atıldığı ortadadır.

Bir haftadır birçok şehirdeki öğretmen arkadaşımla sohbet ettiğim de fark ettim ki salgın nedeniyle okullar kapanırken eğitimde ne yapılıyorsa, bugün salgınla birlikte alınan tedbirler yine okullar kapanırken yapılandan farklı çok bir şey değil.

Yani yaşadıklarımızdan hiç ders almadığımız açıkça ortadadır. Herkes farkında ki 2 yıldır geri dönülmez eğitim kayıpları yaşayan bir ülke olduk. 2 yılın zararını en azından fiziksel alanlarda iyileştirmeler yapılarak telafi etmek mümkünken bu alanda yeterli adımlar atılmamıştır.

Eminim ki görev yapan bakan bu hatanın geçmiş döneme ait olan sorunu olarak ilan edecektir. Tabii bu durumun yarattığı etki vatandaşlar tarafından tartılıp, değerlendirilecektir. Ancak kayıp edilen zaman telafisi mümkün olmasa çok zor olduğu ortadadır. Zamanı geri almak asla mümkün değildir.

Bugünün yöneticileri atacağı her adımda bilmesi gereken temel değer zamanı geri alamayacakları olmalıdır. O nedenle geleceği şekillendirecek çocukların gençler ve insanlar için gerekli tüm donanımları sağlaması için sistemli, kontrollü adımlar atması gerekmektedir.

Bugünün yöneticileri kalabalık sınıfları normal değiştirmesi, fiziksel yetersizlikleri gidermesi, çağdaş eğitim müfredatını yaygınlaştırması, eğitim görevlilerinin liyakatini değerlendirip, hak ettikleri şartlarda görev yapmalarına imkan sağlaması gibi birçok iyileştirme adımı atması gerekmektedir. Bu adımlar günü kurtarmanın ötesinde, geçmişi gelecekle bütünleştirme çalışması olmalıdır.

Hem ilimizde hem diğer illerde ne çocuklar ne de eğitim görevlileri mutlu değildir. Yaşadıkları eksiklikler nedeniyle kendilerini yeterli görmedikleri gibi kendilerini geliştirememektedirler.

Dünya ile yarış etmek istiyorsak; bilime, sanata teknolojiye, sosyolojiye, politikaya, siyasete, tarıma ve insanlığın geleceğine yön vermeyi istiyorsak bugün her ne şartta olursak olalım eğitim standartlarını iyileştirmek gerekir.

Geç kalınıyor çok şey var mı evet kesinlikle var ancak iyileştirmeye bugünden başlarsak telafi edilecek bazı durumlar mevcut. Onun için bugünün yöneticileri sadece olaya koltuk olarak değil, gelecek olarak bakarak oturmalıdır. O nedenle koltukların Kiremitçi bilinmelidir