Bir süredir Güçlü Türkiye'nin tanımını yapmaya çalışırken, insanların bu konuda neler düşündüğünü merak ettiğim için Güçlü Türkiye nedir sorusunu birçok kişiye sordum. Tabii bu soru karşısında birçok cevap aldım ancak cevapların bir kısmı birçok kişice aşağı yukarı aynı şekilde cevaplandırıldı. Özellikle cevapları aynı olan kesim 40 yaşı altı insanların olduğunu görünce yazımı da o yönde yazmaya karar verdim. Güçlü Türkiye için söylenen tanımları en fazla söylenme şekline göre sıralarsak; Konuştuğum insanların büyük bir kısmı güçlü Türkiye tanımını eğitimde başarılı olmaktan geçtiğini söylemektedir. Yani Türkiye’de eğitim politikaları stratejik çerçeveler dahilinde uygulanırsa güçlü bir ülke olabileceğimiz üstüne basa basa birçok kişi söylemiştir. Kültür sanatı gelişmiş ve kültür sanatı ile iletişim kurabilen ülkenin güçlü olacağının altı çize çize birçok kişi tarafından vurgulanmıştır. Kamusal hayatın hesap verebilirliği, kamusal yönetimin şeffaflığı tam sağlandığında Türkiye devletinin çok güçlü olacağını söyleyen birçok insan ile karşılaştım. Adaletin yani hukukun adilce dağıtıldığı bir Türkiye’nin çok güçlü olacağını söyleyen insanların sayısını asla azımsamamak lazım. Eğer Türkiye’de hukuk kavramı herkese eşit uzaklıkta olması hem sistemi hem de yaşamı insanlar için kolaylaştıracağını düşündüren çok önemli bir kesim bulunmaktadır. Türkiye devletinin yeraltı, yerüstü kaynakları ve beşeri gücünün doğru kullanıldığında hem coğrafyasında hem dünya üzerinde güçlü ülkeler arasında yer almaması mümkün olmayacağı birçok kişice defalarca söylendi. Güçlü ülke olmak bilimsel yolda ilerlemek olduğunu söyleyen kişilerin sayısı da azımsanamayacak kadar çok kişi olduğunu söylemek çok mümkün. Hatta bugün içinde bulunduğumuz pandemiye ilişkin sağlık alanında güçlü olsaydık ve aşıyı biz buluşsaydık dünya üzerinde çok güçlü olacağımız aşikardır diyen insan sayısı çok. Sizin de fark ettiğiniz gibi güçlü Türkiye için söylenen temel değer üretmek ve ürettiğini doğru kullanmak üzerinden olduğu net bir şekilde ifade edilmektedir. Konuştuğum insanların büyük bir kısmı kesinlikle defalarca altını çizerek söylediği ortak durum üretmek kavramı olmuştur. Buradan anlaşılıyor ki her ne yaparsak yapalım değer üretmekten ve ürettiğimiz değerleri doğru kullanmaktan başka bir yolu olmadığını kesinlikle anlamak gerekmektedir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kendisini güçlü hissetmek istediği kısım üretmek üzerinden şekillenmelidir. Artık net bir şekilde biliyorum ki güçlü bir Türkiye’nin formülü açıkça ortada. Her alanda, bilime ve çağa uygun değer üretmekten geçmektedir. Yani Güçlü Türkiye için akılcı hareket etmek gerekmektedir. Bugünün değer üreten birçok kişinin de aynı şekilde düşünüyor olması aslında geleceğe daha aydınlık bakılmasına neden olmaktadır. Şimdi geleceğe daha fazla umutla bakıyorum ki çünkü yaşama değer katan insanlar değer üretecek insanlardan oluşmakta da. Aydınlık günler yakınımızda.