Hayat, seçimlerimizden oluşur. Bu seçimler kimi zaman güzelliklere kimi zaman çirkinliklere gider. Ama her nereye giderse gitsin, bizimdir. Bize aittir. Her şeyi olduğu gibi kabul etmek en doğrusu diye düşünüyorum.

Hayatı ıskalamamak için, seçimlerimizi doğru yapmalıyız. Bazen seçtiğimiz başka bir yol yüzünden, birçok güzelliği yaşayamamış olabiliriz. Bu çok komplike bir konu olduğu için, üzerine düşünmek oldukça zevkli bence.

Paralel evrende başka bir hayat yaşıyor muyuz diye düşünüyorum bazen, okuduğum kitapların ve izlediğim filmlerin etkisi bu düşünceye yönelmeme neden oluyor, şikayetçi değilim...

Sonra gerçekliğe dönüp, hayatı olduğu gibi kabul etmeye devam ediyorum. Hayatı ıskalamamak için hep bir çaba içerisinde olmaya devam ediyorum. Güzellikleri kaçırmaktan çekiniyorum doğrusu. Hep daha iyisi olsun gibi bir düşünce ile değil, güzele olan sevgimle alakalı bu durum. Güzel, çok genel bir kavram. Benim için güzelin içinde iyilik, huzur ve estetik gibi kavramlar yer alıyor. Tüm bu kavramlar bana huzur veriyor ve motivasyonumu arttırıyor.

O yüzden her ne yapmak istiyorsam hemen yapıyorum, söylemek istediğim şeyleri hemen söylüyorum, sevdiklerime onları sevdiğimi sık sık dile getiriyorum örneğin...

Hemen bir dakika sonrası için bile garanti veremediğimiz bu hayatta, her şeyi 'o' an yaşayabilmek bence biz insanlar için oldukça büyük bir lüks. Lüks yaşamak gerekliyse eğer, bence tek lüksümüz bu olmalı. Lüks kıyafetler, ayakkabılar, oda takımları değil, tam olarak anı güzel bir şekilde yaşayabilmek...

Genel bir uyuşukluk hâli yaygın bizim toplumumuzda. Bu durum, güzel olan herhangi bir şeye ulaşmak için oluşan en büyük engellerden biri. Bunun sebebi ise, toplumun yaşadığı buhran hali. Çünkü refah düzeyi yüksek olmayan bir ülkeyiz. Geçim gayesi içinde yaşamak zorunda kalan insanların, güzel şeylerle ilgilenecek vakti kalmıyor ne yazık ki. Coğrafya kaderdir, sözünün ispatı niteliğinde bir durum...

Örneğin, felsefe disiplinin refah düzeyi çok yüksek toplumlarda ortaya çıkmış olması bu duruma verilebilecek en güzel örneklerden biri. Çünkü karnı tok olan insan düşünmek için kendine vakit yaratır.

Canım ülkemin kaderi niye böyle anlaması güç. Aslında güç değil, seçimlerinin sonucu demek daha doğru olur. Yıllardır hak ettiği değeri göremiyor olmasının sebebi, ta kendisi...

Anı yaşayacağımız günler de gelecek, Tarkan'ın da dediği elbet bu da geççek...