Hava Durumu

“Sadece etrafınıza bakın ve şükredin” (Bedia BARAK)

"İkbal'le Yaşama Dair" Televizyon programından tanınan aynı zamanda sosyal içerikli 6 kitabı ile gönüllere girmeyi başaran sunucu, televizyon programcısı, yazar, hemşire İkbal Gürpınar, “Her şeye üzülüyoruz, kahrediyoruz oysaki etrafımızda şükretmek için binlerce sebep var ama kendimizi düşünmekten bunları ders alıp şükretmeyi bilmiyoruz” dedi.

Haber Giriş Tarihi: 06.04.2017 17:34
Haber Güncellenme Tarihi: 06.04.2017 18:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://www.gazetebursa.com.tr/
“Sadece etrafınıza bakın ve şükredin” (Bedia BARAK)

Bir kaza sonucu parmağının koptuğunu sözlerine ekleyen ünlü yazar İkbal Gürpınar, “Hastaneye gittiğimde, parmağımı yerine dikecek o zamanlar mikro plastik cerrahi yoktu, sadece plastik cerrah vardı. Yine de şükürler olsun parmağım kurtuldu. Şimdi sağlıklıyım. Hastanede etrafıma baktığımda gözünü kaybeden, elini, kolunu hatta bacağını kaybedenleri gördüm. Benim sadece küçük bir parmaktı, yani beterin beteri var çok şükür halime dedim. Her zaman sizin sorunuzdan daha büyük sorunlarla yüz yüze kalan, yaşayan insanlar var sadece şükür etmek gerekir” diye konuştu.

Bursa Buttim Kitap Fuarı’nda 4.hol’da Yediveren yayıncılık aracılığı ile imza gününde okuyucuları ile buluşan İkbal Gürpınar ile sohbet ettik.

“Minicik bir tohum koca bir hayatı saklar içinde, bütün iş suyunu ve gübresini vermekte…”

B. BARAK: Kendinizden bahseder misiniz?

İ. GÜRPINAR: 1969 Yılında Kırıkkale'de doğdum. Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi İş İdaresi Bölümü'nde 1 yıl okuduktan sonra 1990 da girdiğim Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü'nden 1994 yılında mezun oldum. Üniversitenin ilk yılından itibaren çalışmaya başladım. Okul içinde açılan sınavı kazanarak Rıfat Aras hocam sayesinde spikerliğe başladım.

B. BARAK: Meslek yaşamınız nasıl başladı? Nasıl devam etti?

İ. GÜRPINAR: Sayısız organizasyonda gönüllü sunuculuk, belediye Hastanesi'nde gönüllü hemşirelik yaptım. Bu arada Libya Kültür'deki kursa katılarak makrome eğitimi aldım. 1992'de Türkiye Polis Radyosu'na spiker olarak başladım. 1994-95 te TRT'de 25. Saat isimli programla televizyona adım atmış oldum. Daha öncesinde bir boya firmasının Yedi Renk isimli televizyon projesinde ve Anadolu Üniversitesi'nde çekilen makarna programında görev almıştım ama gerçek manada televizyonculuğa Rahmetli Ali Atakul'un prodüktörlüğünü yaptığı 25.Saat'le başladım.

B.BARAK: Sunuculuk ve televizyon programları dışında başka mesleğiniz var mı?

İ. GÜRPINAR: Hayatım boyunca sunuculuk yapmadım ama televizyonda olmaktan daha doğrusu insanlarla iç içe olmaktan çok mutluyum. 1995-97 Arasında çeşitli kozmetik firmalarında organizasyon yöneticiliği yapıp, binlerce kişiye motivasyon ve pazarlama teknikleri dersleri verdim. Ardından Ortadoğu Amme İdaresi'nde ithalat ihracat elemanı sertifika programına katılıp bitirdim. Kısa bir süre restoran zincirleri kuran bir firmada Halkla İlişkiler ve Franchising müdürlüğü yaptım. TRT Gap'ta çeşitli programlar sundum, 1998-2000 yılları arasında TRT'de çalıştım, bir hastanede halkla ilişkiler müdüreliği yaptım. 2006 yılında ise Kanal D'de "İkbal'le Yaşama Dair" adlı programı sundum. Samanyolu TV'de "Yüzük Taşı", "Mutluluk Oyunu" isimli programları da sundum. Daha sonra ise Kanal 7'de yayınlanan "Hayatın İçinden" isimli programı da sundum. TRT'de "Gün Başlıyor" programını sundum. Yaşadıklarımı, izlenimlerimi ve deneyimlerimi 3 kitapta yazdım. Şiir albümlerim ve şarkılarım bulunmaktadır. Çocuklar için masallar yazdım. Filiz Sabuncu'nun iki masalının da bulunduğu "İkbal'den Masallar" çocuklar tarafından çok beğenilmiştir.

B. BARAK: Programcılık yaparken kitap yazmaya mı başladınız?

İ. GÜRPINAR: Her zaman yazıyordum yazdıklarımı, yaşadıklarımı ve deneyimlerimi kitap yazarak okuyucularımla buluşturdum.

B. BARAK: Kaç eseriniz var?

İ. GÜRPINAR:İkbal'den Masalla, İkbal Gürpınar'la Ramazan sofrası, Yemek Tarifleri; Türk ve Dünya Mutfağı, Aşkın Bir Yüzü; Erkek ve Kadın Gözüyle, Benim Hâlâ Umudum Var, İkbal'le Küçük Mutluluklar; Gün Doğdu, İkbal Gürpınar'dan Yemek Tarifleri, İkbal'le Küçük Mutluluklar, İçimden Geldiği Gibi, Günaydın Gece ve son kitabım Yeniden başla.

B. BARAK: Kadın denilince ne düşünüyorsunuz?

İ. GÜRPINAR: Kadın mutluysa, kocası da mutlu, çocukları da mutludur dolayısıyla toplum mutludur. Bizim dinimizin ilk emri oku, bizim okuyan, araştıran, eğitimli kadınlara ihtiyacımız var. Mutlu olmayı seçen kadınlarımıza ihtiyaç var. Maalesef Türkiye’de depresyon ilacı tüketimi hat safhada, 2009 yılında ki verilere göre 50 milyon kutu depresyon ilacı tüketimi olmuş. Müslüman bir ülke olan Türkiye için bu kadar depresyon ilacının tüketilmesi hiç normal değil. İnsanları özellikle kadınlarımızı bu hastalıktan kurtarmak için şehir şehir dolaşarak, yazarak, anlatarak mutlu olmanın sırlarını aktarıyorum. “Birey mutlu olursa ailesine yansır ailesi mutlu olur. Aile mutlu olursa topluma yansır toplum mutlu olur. Toplumun mutlu olması demek kendimizi güvende hissetmemiz demektir” sadece mutlu olun, mutlu olmanın sırlarını keşfedin her şey çok güzel olacak.

B. BARAK: Yeniden başla dersek ne dersiniz?

İ GÜRPINAR: Evet son kitabım “Yeniden Başla” Annenizin, babanızın, eşinizin ve çocuklarınızın her hizmetine koşuyorsunuz, dertleriyle derlenip onlara yardımcı oluyorsunuz. Arkadaşlarınıza zaman, emek ve para harcıyorsunuz. İş yeriniz için sağlığınızı kaybetme pahasına da olsa çalışıyorsunuz. Tüm bunların karşılığında tek beklediğiniz bazen sıcak bir sarılma, bazen içten bir teşekkür, bazen de samimi bir takdir. Ama alamazsınız o küçücük karşılığı! Gönlünüz kırılır, omuzlarınız çöker. Dermanı kalmaz dizlerinizin ve ezilip kalırsınız onca yükün altında. Yaptığınız ve yaşadığınız her şey anlamsızlaşmaya başlar gözünüzde. İşte tam o zaman yeniden diriliş zamanıdır aslında! Kendinizi ve çevrenizdekileri tanıma: yaşama gayenizi anlayıp tekrar ayağa kalkma zamanıdır. Sizi sizden alıkoyan her şeyden sıyırıp yeniden başlama zamanıdır.

B. BARAK: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

İ.GÜRPINAR: Son olarak Şems-i Tebrizi’nin sözüyle sohbetimizi bitirmek istiyorum.  ‘Bir şey yap güzel olsun. Çok mu zor? O vakit güzel bir şey söyle. Dilin mi dönmüyor? Öyleyse güzel bir şey gör veya güzel bir şey yaz. Beceremez misin? O zaman güzel bir şeye başla. Ama hep güzel şeyler olsun. Çünkü her insan ölecek yaşta...’

HABER BEDİA BARAK

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.