İnsanlar; yüzyıllardır kaliteli yaşamak ve kaliteli zaman geçirmek için çalışmakta.

Birçok farklı sistemle, hayallerini kurdukları hedeflere ve amaçlara ulaşmak isteyen insanlar kendilerine öncüler, yöneticiler ve liderler belirlemişler. İnsanların; yöneticilerden ve liderlerden istediği hayatlarını kolaylaştırmaktan başka bir şey değil.

İnsanlar ne mi istiyor sırasıyla yazalım;

Kaliteli eğitim istiyor,

Kaliteli konut istiyor,

Ayaklarını yerden kesecek araç istiyor;

Yaşanabilir şehir istiyor,

Alın teri karşılığı kazanç istiyor,

Dinlenebilecekleri tatil istiyor,

Çeşmelerinde akan temiz su istiyor,

Kültür ve sanat etkinlikleri istiyor,

Eşit ve adil hayat tarzı istiyor,

Yani alt alta ekleyebileceğimiz birçok daha yazabileceğimiz madde var ancak görünüyor ki insanlar temel ve gerekli olanları istiyor.

Peki, bu istekler nasıl elde edilir ve nasıl insanların hizmetine sunulur noktasına gelindiğinde akıllara gelecek temel konu coğrafi konumu, yeraltı kaynaklarını, beşeri gücü yani kaynakları sistematik ve planlı kullanabilmekten geçmekte. İşte doğru yönetici ve doğru liderin yapacağı temel konu planlı ve sistematik çalışmaktan geçmekte….

Tabii unutmamak gerekiyor ki kaliteli yaşamın karşılığı kaliteli üretimden geçmekte. Üretimin başında tarım-hayvancılık, sanayi, teknoloji, kültür -turizm gibi konular gelmekte.

Üretim konularına baktığımızda şehirlerimiz planlaması doğru yapılmış mı?

Yani tarım ve hayvancılık yapılması gereken yerde sanayi mi kurulmuş, kültür turizm yapılması gereken yerde konutlar mı inşa edilmiş?

İşte tüm mesele burada kilitlenmekte?

Ne yazık ki şehirlerimiz plansızdır. Şehirlerimiz plansız olduğu için birçok sorun yaşamakta. Yaşanan her sorun insanlara büyük anlamsız dertler yaratmakta.

Şehirlerin içinde inanılmaz sayıda dağınık ve sistemsiz sanayi kuruluşu bulunduğu gibi bu sanayi kuruluşları bulundukları çehrenin tamamına olumsuz sonuçlar doğurmakta.

İşte o nedenle sanayi kuruluşları başta olmak üzere planlı ve sistemli çalışabilmeleri için adımlar atılmalı. Geçtiğimiz gün Bursa Ticaret Odası Başkanı Sayın İbrahim BURKAY çarpıcı bir rakamı paylaştı. Bursa ili içinde sanayi bölgelerinde 190.000 kişi çalışırken şehir içinde çalışan insan sayısı 230.000... yani sadece Bursa örneğindeki şehir içinde çalışan ve sanayi bölgelerinde çalışan oranına bakıldığında şehirlerin içinde olmaması gereken yoğunluk bulunmakta.

Şehir içlerinde bulunan işletme, fabrika veya sanayi kuruluşları gibi yapıların tamamını sanayi bölgelerinde taşımak beş şehir içi yaşımı daha normal hale getirmek gerekmekte.

Kaliteli yaşamın kriterlerinden biri olan şehirler göz bebeği gibi korunmalı. Biliyoruz ki şehirlerin mi ihtiyacı olan bu durumu yönetici ve liderler bir an önce iyileştirmek için adımlar atacaktır. Biliyorum ki Bursa şehri sanayi yoğunluğunu şehir dışına çıkartma formülü geliştirebilecek güçtedir. Böylelikle insanlar için yaşam birazcık da olsa iyileştirme adımı atılmış olacaktır.

İnanıyorum ki marka şehirler; planlı ve programlı hareket ederek yaşanabilir şehirler ortaya çıkartacaktır. Dilerim ki Bursa şehri marka olduğunu bu yönüyle gösterir.