Türkiye'de hemen hemen herkes adaletin, hukukun, demokrasinin, eğitimin, sosyal hakların, liyakatın vicdanın, adil düzenin ve denge denetim sistemlerinin nerede olduğunu yüksek sözlerle ortaya koymaya başladı.

Toplumun büyük bir kısmı neyin nerede olduğunu sorarken tabii bir taraftan kendilerinin nerede olduğunu izah eden bir kesim daha ortaya çıktı. Bu kesim öğretmen nerede videosu ile Türkiye’nin önemli sorunlarından biri olan eğitim konusuyla ilişki bir konuyu ortaya koydu. Çünkü sayın Cumhurbaşkanı öğretmen fazlalığı var derken milli eğitim bakanlığı 180 bin öğretmen açığımız var dedi. İşte o nedenle öğretmenlik yapması gereken öğretmenler ya bir pidecide, ya bir şarküteride, ya bir fabrikada, ya da bir kuru temizlemede çalıştığını ortaya koyan video ile kendilerinin nerede olduğunu ortaya koydular. Bugün öğretmen öğrencileri ile beraber olması gerekirken bugün öğretmenler mesleği dışında her işte olduğunu ortaya koydular.

Yapılan bu video çalışması aslında toplumun birçok kesiminde etkin ifadeler ile hak aramak gerektiğini ortaya koydu. Çünkü dünün ve bugünün yöneticilerinin yarınları planlayamadıkları ortaya çıktı.

O nedenle yarınları planlayamayan yöneticilerin çok fazla olmasından dolayı vatandaş köylerde ağaçlarını korumak zorunda oldukları için ormanda tek tek ağaç korumak için ormanda olacaklarını söylediler, öğrenci üniversitelerinin kalitelerinin düşmemesi için üniversite bahçelerinde tepkiler göstermeye başladı, vicdansızca öldürülen kadınlar İstanbul sözleşmesinden ayrıldığı için başka kadınlar ölmesin diye etkin eylemler yapmaya başladı, işçiler alın teri karşılarını alamadıkları için Ankara'ya doğru kortejler yapmaya başladı, hayvanları mal gibi gören zihniyetlere karşı hayvan severler kol kola kenetlenmeye başladı...

Yani toplumun farklı tüm kesimleri kendi hakları kendi isteklerini ortaya koymak için nerede olduklarını göstermeye başladı. Tabii vatandaş kendisini bu şekilde gösterirken ilgili yetkililer ise kaçamak cevaplar vererek toplumun karşısına çıkamadı. Toplumun karşına çıkamadıkları gibi hatta yapılan yanlışlıkların daha fazla arkasında durarak toplumla arasındaki bağları zedelediler.

Bugün yöneticiler, liderler nerede durduklarını ve nerede olduklarını net bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir. Çünkü Türkiye’nin geleceği bugünün liderleri ve yöneticilerinin dilleri ucundadır. Vatandaş bugün her zamankinden daha fazla hak arayışı içinde olmamalıdır. Vatandaş bugün sosyal çalışmalarda, dansta, tiyatroda, tatilde, eğlence gibi yerlerde daha fazla zaman geçirmelidir.

Vatandaşın refahı için görev alan siyasiler, yöneticiler ve liderler görevlerini hatırlamalı gelecek için planlama yapmalıdır.

Plansız ve günü kurtarmak için maden ocakları açmamalı, her köşe başına üniversite kurmamalı, imar rantlarına sebep olmamalı, insanların hayalleriyle oynamalı, insani refah seviyesini düşürmemeli ve gelecek nesillere borç bırakmamalıdır.

O nedenle bugünün siyasileri, liderleri ve yöneticileri bulundukları yerde vatandaşın yanında olmalıdır. Kimin nerede olduğunu sorgulamak zorunda kalmayan bir Türkiye olunmalıdır.