Suriyelilerden sonra Afganların ülkemize birçok yolu kullanarak göç etmelerinin önüne geçilemediği gibi bu kadar göç etmiş insanın ülkemizde niçin oldukları yor veya bundan sonra ne olacakları ile ilgili tatmin edici cevaplar ne yazık ki kamuoyuna sunulamamıştır.

Batının birçok güçlü ülkesi Suriye'ye ve Afganistan'a demokrasi götüreceğiz politikasıyla yola çıkmış olup, hem Suriye'de hem Afganistan'da durumlar karmakarışık hale dönüştüğünde işlerin içinden çıkılmaz duruma gelindiğinde batılı egemen güçler her iki ülkeden arkalarına bakmadan çıkmışlar ya da kaçmışlardır.

Suriye'de ve Afganistan'da yer alan güçler ve ülkeler amaçları ve hedefleri doğrultusunda orada yer aldıkları bilmekteyiz. Bu güçler o ülkelerden çıkarken genellikle amaçlarına ulaşmış olarak o coğrafyaları terk etmektedir.

Yani oralarda bulundukları sürece ülkelerin stratejilerini her anlamıyla gitmekte ve yönetmektedir. İşte tam bu noktada hem oyun kurulurken hem de oyun sonuçları doğrultusunda stratejik ve politik adımlar atılması gerekmektedir. Bu adımla dahilinde Türkiye satranç oyunu oynuyor gibi hamlelerini önceden ortaya koyması gerekmektedir.

Uluslararası stratejiler ortaya konarken kapsamlı ve detaylı hareket etmek gerekmektedir. Yapılmış anlaşmalı varsa da o anlaşmalara olmak gerekmektedir. Ne yazık ki Suriye'deki olaylar sonrasında çeşitli anlaşmalar yapılmış olmasına rağmen ne anlaşmalara uyulmuş ne de geçici sığınmacılara gerekli şartlar tüm ülkelerce hayata geçirilmiştir.

Mesela bugün kimsenin okumadığı geri kabul anlaşması dahilinde Türkiye'nin schengen bölgesi dahilinde olmasının yanında ülkeye giren her sığınmacı kamp bölgelerinde toplanacak kamp bölgelerinde olan sığınmacı kadar Avrupa ülkeleri o sığınmacılardan ülkelerine kabul edecekti...

Ne yazık ki geri kabul anlaşmasının hiçbir maddesi uygulanmadığı gibi yanlış birçok adımlarla işin içinden çıkılmaz durumlara gidilmiştir.

Önleyin bugün ülkemizde sayısı belli olmayan Afgan ve Suriyeli göçmen bulunmaktadır. Ne yazık ki Avrupa'nın tampon Bölgesi Türkiye olarak kullanılmaktadır. Aslında doğru strateji duygulanmış olsaydı Suriye'nin içinde tampon bölge oluşturulabilinirdi. Böylelikle Suriye'de kurulacak muhtemel uydu devletin temellerinin atılması mümkün olmayacaktı. Ne yazık ki bugün Suriye de savaşın çıkartılması ile birlikte boşalan toprakları üzerine Egemen güçler göz dikmiş bölgeyi kontrol etmek amaçlı bir devlet kurulmaya çalışılmaktadır.

Zaten bulunduğumuz coğrafya üzerinde oynanan tüm oyunların aktörü bu coğrafyanın halklarıdır. Ölende, öldürende, çalanda, çaldıran’da ne yazık ki bu coğrafyanın haklarıdır. Ancak bu halklar ve coğrafya üzerinden büyük kazançları egemen güçler elde etmektir.

İşte o nedenle hem içeride, hem dışarıda etkin politik adımlar atmak, etkin noktalarda hareket etmek gerekmektedir. Kazanılmış hakları kaybetmeden, kazılmış güçten vazgeçmemek gerekmektedir. Göçmen politikası bugün her zamankinden daha fazla iddialı yapılması gerekmektedir. O nedenle toplumsal tüm değer yargıları ortaya koyarak ülkenin bütünlüğünü bozmadan göçmen politikaları üzerine devletin tüm kurumlarınca çalışmalar ortaya koymalıdır.

Bugün göçmenler ile ilgili kapsamlı ve anlamlı politikalar ortaya konmazsa, yarın emin olun ki ciddi tehdite dönüşecek sıkıntılar ile karşı karşıya kalmamız sürpriz olmayacaktır.