Ülkemizde yaşayan milyonlarca insan her gün sabah işe gidip çalışıp eve geliyor ve ilk amaçları evlerine bir lokma ekmek getirmek ya da ülkemize yeni değerler kazandırmak, insanların hayatları bu günlük rutinlerinde arada sevgiye ve mutluluklara ihtiyaçları var. Sanatçılar ise ortaya çıkardıkları eserleri herkese göstererek insanların hayatlarına farklı bakış açılarından bakabileceklerini önce kendileri için sonra toplum için herkes ile paylaşıyorlar.

Sanatçıların bu üretimi olmazsa hayatımız tek düzelik ile geçer düşüncesindeyim. Sanat konusunu biraz açayım. Resim heykel, tiyatrove benzerleri ama benim için en önemlisi sinema, Sinema ülkenin kültürünü belirler ya da yol gösterir. Yıllardır ülkemizde sinema sanatı yaşayan bir organizma gibi gelişiyor. .

Zar zor film çekmeye çalıştığımız yıllardan, her şehirde bir film festivaline giden bir yolda ilerliyoruz. Bunu nerden mi biliyorum, gazetelerde yazılan yazılardan. Türk sinemasının geçmişi hakkında bilgi sahibi olmaz isek, günümüzün sinemasının nereye evrimleşeceğini de bilemeyiz.

Bir sinema etkinliğinde tanıştığım ve kitabından bahsettiğimde onlarca kitabının arasından benim anlattığım kitabın ayrıntılarından bahseden Türkiye için önemli bir mihenk taşı olan Vakanivüs Agah Özgüç'ü kaybetmenin üzüntüsü içindeyim. Bana kitabı getir imzalıyayım demişti. Vakit yetmedi hocam.

Biraz tanıyalım Vakanivüs Agah'ı; İlk 1960'lı yıllarda Attila İlhan'ın etkisi ile bir çok gazete ve dergide yazılar yorumlar yazmaya başlamış. Tarık Dursun K.'nın 'Kelebekler Çift Uçar' filminde asistanlık yaptı. İlk röportajını Türkan Şoray ile yapar ve gün için de sekiz set dolaşarak röportajlar yapar.

Özgüç, bildiğim kadarı ile 58 kitabı yayınlandı.  Bazı kitapları;  'Türk Filmleri Sözlüğü 1914-1992', 'Türk Sineması Sansür Dosyası', 'Türk Sineması’nda İlkler', 'Türk Film Yapımcıları Sözlüğü', '100 Filmde Başlangıcından Günümüze Türk Sineması', 'Türkan Şoray Türk Sinemasında Bir Diva', 'Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney', 'Türk Film Yönetmenleri Sözlüğü', 'Afişlerle Türk Sineması', 'Türk Sinemasında İstanbul' gibi başucu kitaplarına imza attı. Bu kez de Klaket Yayınları tarafından yayımlanan 'Yılların İzinde Türk Sineması'… Türk sinemasın hakkında bir yazılı belgesel olan kitabı 'Yılların İzinde Türk Sineması' adlı kitabının sinemaseverleri memnun edeceği ve kaynak kitap niteliği taşıyor.

Bence bu kitaplarının içinde Türk sinemasının 100 yılı nedeniyle hazırladığı ve Kültür Bakanlığı tarafından yayımlanan 'Ansiklopedik Türk Filmleri Sözlüğü' kitabı en önemlisi hatta hocam bu kitabı imzalayacaktı bana ama bir türlü denk gelemedik.

Özgüç, yazılarında farklı kaynaklardan yararlanır ve her yazının sonundaki kaynakça belirtir.

Türk sinemasının başlangıç tarihi olan 1914-22 dönemini anlattığı bölümde Türk sinema tarihinin ilk filmi olarak kabul edilen 'Ayastefanos Abidesinin Yıkılması' ile ilgili elle tutulur bir belge olmadığını ifade ediyor.

Vakanivüs Özgüç, korovirüs sonrası bir değerlendirmesinde “Zaman zaman Türk sineması öldü denir, ama gerçekte ölmez. Üretim aynı hızla ve inadına sürüp gider” der.  

Ben tanıştığım zaman güleryüzlü naif bir insan olarak gördüm, sorularıma gayet anlayışlı bir eda ile cevapladı ve sinema tutkusu dikkate değerdi. Ölüm haberi şaşırtı beni… Daha aylar önce karşılaştığımızda turp gibi idin. Mekanın cennet olsun.

Saygılar ve sevgilerimle….

 “Hür olmalıyım
Ciğerlerine dolmalıyım yaşayanların
Dal uçlarından…”

Agah Özgüç 1957, Varlık

Benim insanlarım şiiri son paragrafı