Bilinmesi gereken en önemli konulardan birisi de ormanlar, tüm gelmiş, yaşayan ve gelecek insanlığa ait olmasıdır. Ormanların insanlığa ait olmasının yanı sıra ormanlarımız aynı zamanda dünya ekosistemini oluşturan tüm canlılara aittir. Yani en baştan söylemek gerekiyor ki ormanlar birilerinin çıkarları için asla ve asla kullanılmayacak yerlerdir.

Ne yazık ki geçtiğimiz dönemlerde çıkan yangınlar sonucu dünyanın birçok yerinde olduğu gibi Türkiye’de de çıkar sahipleri yanan yerlere beton dökmek suretiyle ormanları katetmiştir. Söz verilmiş olmasına rağmen ağaçlandırma yerine birileri, birilerine o yanan yerleri imara açmıştır. İmara açanda, imarın açılmasına göz yuman da, imar teklifinde bulunan da ve bu yapıların varlığını bilip ses çıkarmayan da toplum önünde en suçlu insanlar olup, insanlık suçu işlemiş kişilerdir.

Dünya’nın geleceğini, dünyanın bütünlüğünü korumak  için birçok ağ, birçok birlik ve birçok ortaklıklar bulunmaktadır. Bu yapılar zaman zaman kendi çalışmaları doğrultusunda çeşitli bilimsel açıklamalar yapmaktadır. Yapılan her bilimsel açıklama dünyanın ve insanlığın daha sağlıklı olabilmesi adına tüm birlik üyeleri tarafından kabul edilmesine rağmen ne yazık ki dikkate alınmamaktadır.

İklim değişikliği ve küresel ısınmaya yönelik bağlı olduğumuz birçok birlik geçmiş yıllarda birçok bilimsel açıklama ortaya koymuştur. Bu açıklamaların bazılarında dünyanın çeşitli doğal afetler ile karşı karşıya kalacağını ifade etmektedir. Yani insanlığın gerçekleştirdiği tahribatın nelere sebep olduğunu yayınlanmaktadır. Yani neden sonuç ilişkisine bağlı olarak dünyayı ne dedi beklediğini ifade etmektedirler. Bu ifadeler, bu açıklamalar gelecek de başımıza neler geleceği konusunda aydınlatıcı kaynaklardır. Bu veri ve bilgilere bağlı olarak alınması gereken tedbirler, iyileştirilmesi gereken yanlışlıklar gündeme alınmalı ve devlet gücüyle çözümler ortaya konmalıdır.

İşte bugün almadığımız birçok tedbirden dolayı ormanlarımız yanmış ve hala yanmaktadır. Ülkemizin coğrafi şartları hemen hemen her vatandaş bilmektedir. Yani herhangi bir olmam yangınında nasıl tedbirler alınması gerektiğini en konuya uzak biri bile ortaya koyabilir. Ancak bugün Güçlü Türkiye olmamıza rağmen, dünyanın en güçlü 20 ekonomisi içinde olmamıza rağmen gerekli tedbirler zamanında alınmamıştır. Zamanında alınmayan tekbirler nedeniyle bugün ormanlarımız yok olmaktadır. İlgili sorumlular ise sorumluluklarını üstlerinden atarak başkalarını suçlayarak koltuklarını korumaya çalışmaktadır. Hem tedbirsizlikler, hem bu koltuk koruma durumları yan yana gelince vatandaşlar, kendi mücadelesini kendisi vermek zorunda kalmıştır.

İlgili kurumların yapması gereken birçok şeyi vatandaşın bizzat kendisi yaptığını gördüğümüz zaman içindeyiz. Vatandaş ilgili kurumların sorumluluklarını yüklendiği için suçlu ve hatta tehlikeli görülmektedir. Bu duruma anlam verebilmek mümkün değildir.

Ancak ne olursa olsun vatandaş; insanlığa ve ekosisteme ait olan ormanları her şeye rağmen korumak adına omuz omuza bir araya gelmiş ve elleriyle orman yangınlarını söndürmektedir. Her şeye rağmen her imkansızlıklara rağmen vatandaş bugün birlikte olma gücünü ortaya koymuş ve vatandaş bugün geleceği korumak adına önemli adımlar atmıştır. Bu adımların devamı hiç kuşkusuz gelecektir. Birlikte ve omuz omuza olma gücü ile yanlışlıklara ve iyileşmelere etkili adımlar atacaktır.