Hava Durumu

Katil aramızda…

Yazının Giriş Tarihi: 30.04.2022 20:17
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.04.2022 20:17

Geçen hafta perşembe günü, ikamet ettiğim mahallemde 'yine' çok kötü bir olay gerçekleşti. Apartmanda bakılan bir anne kedinin dört yavrusunu, biri ya da birileri boğazını keserek öldürdü. Orada yaşayan bir diğer kedi ise, kayıp… Ölüsünü dahi bulamadık...

Anne kedi Zilli'nin ise, ağzı burnu yara içindeydi. Yavrularını korumaya çalışırken şiddet görmüştü. Yaşadığı travmadan dolayı, günlerce ağladı...

Onu hemen güvenilir bir yere sahiplendirdim. Çok sevgili Deniz ablam, onu yanına aldı ve onun annesi oldu. Yaralarını sarmak için elinden gelenin fazlasını yapıyor. Maalesef Zilli şimdilik kendini sevdirmek bile istemiyor. Yavrularını emziren bir anne olduğu için, memelerinde sütler kaldı ve bu durum onu rahatsız ediyor. Deniz ablamda, annesiz yavru kediler olduğu için Zilli'nin onlara süt annelik yapacağını düşündük. Hem Zilli için de iyi olur, en azından memeleri rahatlar dedik. Ama Zilli, bebek görmeye bile tahammül edemiyor. Sadece ağlıyor ve uyuyor...

Apartmanda onlara sahip çıkan Fatoş abla ve eşi Kadir abi ise gerçekten bu işin peşini bırakmayacaklarına dair söz verdiler kendilerine. Olay, polise intikal etti, araştırmalar sürüyor. Şüphelenilen bazı kişiler var. Umarım bunu yapan o ahlaksız en kısa zamanda yakalanır. Başka hiçbir şey istemiyorum.

O yavruların görüntüsü aklımdan çıkmıyor. Daha birkaç gün önce, Zilli onları kapının önüne kadar getirmiş ve Fatoş ablaya göstermiş. O videoyu izlediğim zaman gözyaşlarımı tutamadım. Öyle güzeller ki, adeta kartopu gibiydiler, ölüm onlara hiç yakışmadı. Masum hiçbir canlıya yakışmadığı gibi...

Her zaman söylediğim gibi, bizler gerçekten çok dikkatli olmak zorundayız. Etrafımızda bu tür pislikler olduğu sürece mücadelemize her geçen gün daha da sıkı sarılarak sahip çıkmalıyız. O hayvanların bizlerden başka kimseleri yok. Her zaman söylediğim gibi, hayvan düşmanı insanlara karşı 'toplum baskısı' uygulamak zorundayız...

Günlerdir uyuyamıyorum ve yemek yiyemiyorum. O yavruların hayatlarının son dakikalarında ne acılar çektiğini düşünmek ruhumu acıtıyor. Belki de, gelen o kişiye kendilerini sevdirmek istediler, belki ona güvendiler. Belki de, o şerefsiz bunu yaparken kendilerini korumaya çalıştılar...

Mahalleli öfke içinde, o kişi ya da kişiler bulununca ne olacağını tahmin dahi edemiyorum.

Şiddetin her türünden nefret eden biri olmama rağmen, size samimiyetimle söylüyorum ki, o kişi bulunduğu an canını çok yakacağım. Anladığı dilden konuşmak gerekiyor çünkü. Ben o şerefsizi 'affedecek' kadar koca yürekli biri değilim. Çünkü benim yüreğimden gitmiyor o yavruların görüntüleri.

Umarım bunu yapan o kişi, çok daha beter acılar yaşar. Öyle acılar çekmesini istiyorum ki, ölüm bile onun için bir kurtuluş olsun.

'Ama o da insan, beddua etme' tarzı şeyler söyleyecek olan kişiler olacaktır. Hayır, o bir insan değil, insan olmak demek, insani erdemlere sahip olmak demektir. Bu eylemi yapan bir kişinin insan olduğuna inanmıyorum. Emin olun, burada içimden geçenleri tam olarak ifade edemiyorum. Sadece şunu biliyorum, hepimiz tek yürek olmalı ve sesimizi daha yüksek bir şekilde çıkarmalıyız. Çünkü hayvan düşmanları her yerde...

Kafayı hayvanlarla bozduğumu düşünen bazı sevgili insanlar, onlara bunca kötülüğü yapmak isteyenlere karşı tavrınız bu kadar keskin olsa keşke. Hayvanları korumaya çalışan biri, radikal değildir. Hayvanlara zarar vermeyi düşünen şerefsizlerdir toplumun sorunu. Biz hayvanseverlere bir tepkiniz var farkındayım, sizden çok bir şey istemiyorum sadece birkaç saniye için mantıklı düşünmeye çalışın. Kafayı 'bir şeyler' ile bozan gerçekten bizler miyiz?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.