Günümüze baktığımda geleceğimiz için çok derin üzüntüler içinde olduğumu söyleyebilirim. Niçin diye sorarsanız! Dış güçler yüzünden derim.
Geriye doğru baksak, hatta kendimize sadece cumhuriyetin ilanından bu yana bir zaman dilimi alsak ve o dönemlerden yakın geçmişe kadar hangi konularda iyiydik sorusunu sorsak. Nelerde iyi olduğumuzu söylerdiniz?
Ben şöyle sayayım...
Eğitim; sürekli politik kararlarla değişiyor olmasına rağmen dünyada sıralamaya girmiş, Nobel ödülü almış kişilerin olduğu bir ülkede bulunuyorduk.
Tarım; kendisine etebilir ürünleri olan ve hatta ata tohumuyla diğer ülkelere fark atabilen bir ülkeydik.
Hayvancılık; kendine ait ırkları bulunan dağlarında hayvancılık yapılan bir ülkeydik.
Sağlık; tüm yetersiz imkanlara rağmen güçlü sağlık personeli olan bir ülkeydik.
Ekonomi; alım gücünün her fert tarafından daha az eleştirildiği ve fakir orta gelirli zengin arasında geçişkenliklerin olabildiği bir ülkeydik.
Sanayi; birçok dünya yatırımcısının Türk iş insanları ile Türkiye’de işletmeler kuruluyor olduğu bir ülkeydik.
Türk Lirası; Türk lirası birçok para karşısında çok kıymetliydi.
Gençlik; farklı ülkelere gitmeyi genellikle kültürel zenginleşme olarak değerlendiren ülkeydik.
Turizm; fakir kesmin ve orta gelirlilerin tatil planları yapabildiği bir ülkeydik.
Hukuk; toplumun büyük bir kısmının hukuka güven duyduğu anketlerde ve kamuoyu araştırmalarında çıktığı bir ülkeydik.
Ev ve araba; kazanılan asgari ücretle, hak edilen emekli ikramiyesi ile veya banka kredisi ile ev ya da araba almak mümkündü.
Okul; sıralarında iki kişi oturmak zorunda kalınsa da öğretmeni olan, başarılı öğrenciler yetiştirilen, kantininden simit gazoz alınan ve gidilmesi huzur veren yerdi.
Asgari ücret; bugün bir önceki döneme göre iki katı artmış olsa bile daha önceden ortalama 8-14 küçük altın almaya yeten miktardaydı.
Yani sayabileceğimiz birçok şey bundan 8-10 yıl öncesine göre çok daha iyiydi.
Bu dış güçler bizi öyle bir sardı ki, bizi bizden etti. Ekmeğimizden, suyumuzdan, hayallerimizden, eğitimimizden, hukukumuzdan, güvenliğimizden, demokrasimizden, gücümüzden yani her şeyimizden çaldı.
Bu dış güçleri hiçbir zaman affetmeyeceğim. Bence siz de affetmeyin. Bu dış güçler yüzünden başımıza neler neler geldiğini asla unutmayın.
Bugün sosyal medyada ya da televizyonlardaki tartışma programlarında sürekli sürekli dış güçlerden bahsedilmekte. Kendilerinin tam olarak kimlerden oluştuğunu bilmesek de, bu dış güçler bize zorluklar yaşatmakta.
Biliyorum artık toplumumuzun önemli bir kısmı dış güçlerin oyununa karşılık tedbirler alacaktır.
Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı kendilerinin siyasi liderlerine dış güçlerin kimler olduğunu doğru ifade edecektir. Vatandaşın bir an önce ve daha fazla zarar görmemek için zaten uyarması da gerekmektedir.
Daha yaşanabilir ve hakkımızın karşılığını alabilmek için dış güçlerin oyununa girilmemelidir. Tabii dolayısıyla gelenleri de uyarmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Ah bu dış güçler...
Günümüze baktığımda geleceğimiz için çok derin üzüntüler içinde olduğumu söyleyebilirim. Niçin diye sorarsanız! Dış güçler yüzünden derim.
Geriye doğru baksak, hatta kendimize sadece cumhuriyetin ilanından bu yana bir zaman dilimi alsak ve o dönemlerden yakın geçmişe kadar hangi konularda iyiydik sorusunu sorsak. Nelerde iyi olduğumuzu söylerdiniz?
Ben şöyle sayayım...
Eğitim; sürekli politik kararlarla değişiyor olmasına rağmen dünyada sıralamaya girmiş, Nobel ödülü almış kişilerin olduğu bir ülkede bulunuyorduk.
Tarım; kendisine etebilir ürünleri olan ve hatta ata tohumuyla diğer ülkelere fark atabilen bir ülkeydik.
Hayvancılık; kendine ait ırkları bulunan dağlarında hayvancılık yapılan bir ülkeydik.
Sağlık; tüm yetersiz imkanlara rağmen güçlü sağlık personeli olan bir ülkeydik.
Ekonomi; alım gücünün her fert tarafından daha az eleştirildiği ve fakir orta gelirli zengin arasında geçişkenliklerin olabildiği bir ülkeydik.
Sanayi; birçok dünya yatırımcısının Türk iş insanları ile Türkiye’de işletmeler kuruluyor olduğu bir ülkeydik.
Türk Lirası; Türk lirası birçok para karşısında çok kıymetliydi.
Gençlik; farklı ülkelere gitmeyi genellikle kültürel zenginleşme olarak değerlendiren ülkeydik.
Turizm; fakir kesmin ve orta gelirlilerin tatil planları yapabildiği bir ülkeydik.
Hukuk; toplumun büyük bir kısmının hukuka güven duyduğu anketlerde ve kamuoyu araştırmalarında çıktığı bir ülkeydik.
Ev ve araba; kazanılan asgari ücretle, hak edilen emekli ikramiyesi ile veya banka kredisi ile ev ya da araba almak mümkündü.
Okul; sıralarında iki kişi oturmak zorunda kalınsa da öğretmeni olan, başarılı öğrenciler yetiştirilen, kantininden simit gazoz alınan ve gidilmesi huzur veren yerdi.
Asgari ücret; bugün bir önceki döneme göre iki katı artmış olsa bile daha önceden ortalama 8-14 küçük altın almaya yeten miktardaydı.
Yani sayabileceğimiz birçok şey bundan 8-10 yıl öncesine göre çok daha iyiydi.
Bu dış güçler bizi öyle bir sardı ki, bizi bizden etti. Ekmeğimizden, suyumuzdan, hayallerimizden, eğitimimizden, hukukumuzdan, güvenliğimizden, demokrasimizden, gücümüzden yani her şeyimizden çaldı.
Bu dış güçleri hiçbir zaman affetmeyeceğim. Bence siz de affetmeyin. Bu dış güçler yüzünden başımıza neler neler geldiğini asla unutmayın.
Bugün sosyal medyada ya da televizyonlardaki tartışma programlarında sürekli sürekli dış güçlerden bahsedilmekte. Kendilerinin tam olarak kimlerden oluştuğunu bilmesek de, bu dış güçler bize zorluklar yaşatmakta.
Biliyorum artık toplumumuzun önemli bir kısmı dış güçlerin oyununa karşılık tedbirler alacaktır.
Vatandaşlarımızın büyük bir kısmı kendilerinin siyasi liderlerine dış güçlerin kimler olduğunu doğru ifade edecektir. Vatandaşın bir an önce ve daha fazla zarar görmemek için zaten uyarması da gerekmektedir.
Daha yaşanabilir ve hakkımızın karşılığını alabilmek için dış güçlerin oyununa girilmemelidir. Tabii dolayısıyla gelenleri de uyarmalıdır.