HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 12 Eylül’de katıldığı televizyon programında, yeni anayasa tartışmalarını değerlendirirken, Anayasa’da değiştirilemez maddelerin olmaması gerektiğini savunarak, “Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. Bu gelecek nesillerin iradesine ipotek koymadır” görüşünü dile getirerek kurucu değerlere gönderme yapmıştır.
Anayasamızın asla ve asla değiştirilemeyecek 4 maddesini tekrar şöyle bir hatırlayalım.
Anayasa’nın 4. maddesi gündem oldu. İlk üç madde üç madde, şekli, cumhuriyetin özellikleri ve bütünlüğü ile resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti gibi temel esasları içerir. I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir. III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır. IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Herkes bilmeli ki ilk 4 madde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ana omurgasını oluşturmaktadır. Ana omurgaya zarar veren bizden asla değildir.
Peki, Türkiye’nin ana omurgası olağan anayasanın 4 maddesini ülkenin gündemine tartışma konusu olarak sokarak ne yapılmak isteniyor sorusunun karşılığı ise hemen sıralayayım?
1-Kara parayla savaşın unutulmasını sağlıyor,
2-Çocuklar için kültür-sanat, spor, eğlence, bilim gibi konulardan uzak tutulmasına neden olunuluyor,
3-kadın cinayetlerinin ve kadına karşı işlenmiş suçların görünme süresine neden oluyor,
4-Ülkenin ne için ekonomik krize girdiğini ve ne için ekonomik kriz için yalnızca alt gelir grubunun çözümü üstlenen insanları olduğu gözden kaçırtılıyor,
5-Ülke ekonomisine zarar veren stratejik planlamaların konu şunu olmamasına neden oluyor,
6-Çalışanların sendikalaşması anayasa güvencesi altında olmasına rağmen sendikalar şaşma isteyen işçilerin kollu kuvvetlerce haklarını araması görülmesi istenmiyor,
7-Yangınlar gibi doğa katliamları ile ormanlara ya da sit alanlarına yapılan doğa düşmanı binaların görünmemesi sağlanıyor,
9-Barınma ihtiyacının ilk çağların gerisine düştüğü görülmesin isteniyor,
10-Vatandaşların açlıkla karşı karşıya olduğu gözlerden kaçırılıyor,
11-Zengini daha çok zengin eden politikaların olduğu, hatta zenginliği alt gelir insanların üzerinden yapılıyor olduğu gözlerden kaçırılıyor,
12-Eğitim ve öğretimde dünyanın çok gerisinde kalınıldığı gözlerden kaçırılıyor,
13-Tasarruf genelgeleri yayınlanırken devlet kurumlarının tasarrufun yanından bile geçmediği gözlerden kaçırılıyor,
….
Say say bitmeyecek nice konu gözlerden kaçırılmak için, konuşulmaması için, reaksiyon verilmemesi için gündem yapılarak ülke insanları oyalanmaktadır.
Kim neyi gündemde yapmaya çalışırsa çalışsın ancak toplumun önemli bir kısmı haklarını aramak, kendilerinin gündemini doğrultusunda hareket etme bilincine ulaşmıştır.
Sizin gündeminiz sizde kalsın. Biz kendi gündemimizle hareket etmeye devam edeceğiz. Ve bilin ki ANAYASA bizimle…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Anayasa bizimle…
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, 12 Eylül’de katıldığı televizyon programında, yeni anayasa tartışmalarını değerlendirirken, Anayasa’da değiştirilemez maddelerin olmaması gerektiğini savunarak, “Değiştirilemez maddelerin olması hukuk tekniği açısından da siyaseten de doğru değil. Bu gelecek nesillerin iradesine ipotek koymadır” görüşünü dile getirerek kurucu değerlere gönderme yapmıştır.
Anayasamızın asla ve asla değiştirilemeyecek 4 maddesini tekrar şöyle bir hatırlayalım.
Anayasa’nın 4. maddesi gündem oldu. İlk üç madde üç madde, şekli, cumhuriyetin özellikleri ve bütünlüğü ile resmi dili, bayrağı, milli marşı ve başkenti gibi temel esasları içerir.
I. Devletin şekli
MADDE 1- Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir.
II. Cumhuriyetin nitelikleri
MADDE 2- Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
III. Devletin bütünlüğü, resmî dili, bayrağı, millî marşı ve başkenti
MADDE 3- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir.
Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır.
Millî marşı “İstiklal Marşı”dır.
Başkenti Ankara’dır.
IV. Değiştirilemeyecek hükümler
MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Herkes bilmeli ki ilk 4 madde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ana omurgasını oluşturmaktadır. Ana omurgaya zarar veren bizden asla değildir.
Peki, Türkiye’nin ana omurgası olağan anayasanın 4 maddesini ülkenin gündemine tartışma konusu olarak sokarak ne yapılmak isteniyor sorusunun karşılığı ise hemen sıralayayım?
1-Kara parayla savaşın unutulmasını sağlıyor,
2-Çocuklar için kültür-sanat, spor, eğlence, bilim gibi konulardan uzak tutulmasına neden olunuluyor,
3-kadın cinayetlerinin ve kadına karşı işlenmiş suçların görünme süresine neden oluyor,
4-Ülkenin ne için ekonomik krize girdiğini ve ne için ekonomik kriz için yalnızca alt gelir grubunun çözümü üstlenen insanları olduğu gözden kaçırtılıyor,
5-Ülke ekonomisine zarar veren stratejik planlamaların konu şunu olmamasına neden oluyor,
6-Çalışanların sendikalaşması anayasa güvencesi altında olmasına rağmen sendikalar şaşma isteyen işçilerin kollu kuvvetlerce haklarını araması görülmesi istenmiyor,
7-Yangınlar gibi doğa katliamları ile ormanlara ya da sit alanlarına yapılan doğa düşmanı binaların görünmemesi sağlanıyor,
8-İletişim çağındayken internete, GSM ödenen faturaların konuşulmaması sağlanıyor,
9-Barınma ihtiyacının ilk çağların gerisine düştüğü görülmesin isteniyor,
10-Vatandaşların açlıkla karşı karşıya olduğu gözlerden kaçırılıyor,
11-Zengini daha çok zengin eden politikaların olduğu, hatta zenginliği alt gelir insanların üzerinden yapılıyor olduğu gözlerden kaçırılıyor,
12-Eğitim ve öğretimde dünyanın çok gerisinde kalınıldığı gözlerden kaçırılıyor,
13-Tasarruf genelgeleri yayınlanırken devlet kurumlarının tasarrufun yanından bile geçmediği gözlerden kaçırılıyor,
….
Say say bitmeyecek nice konu gözlerden kaçırılmak için, konuşulmaması için, reaksiyon verilmemesi için gündem yapılarak ülke insanları oyalanmaktadır.
Kim neyi gündemde yapmaya çalışırsa çalışsın ancak toplumun önemli bir kısmı haklarını aramak, kendilerinin gündemini doğrultusunda hareket etme bilincine ulaşmıştır.
Sizin gündeminiz sizde kalsın. Biz kendi gündemimizle hareket etmeye devam edeceğiz. Ve bilin ki ANAYASA bizimle…