Hava Durumu

Çanakkale Geçilmez

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2017 19:07
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2017 19:07

Korkmadan düşünmeden yürüdüler.

Daima bu toprağın başını beklediler.

Yılmadılar, vazgeçmediler.

Hep “Çanakkale Geçilmez” dediler.

Hatice VARLI

 

Çanakkale geçilmez, evet; neredeyse vecize haline gelmiş bu sözü yıllardır tüm dünyaya söyleten, hatta ezberleten, Türk’ ün Türk olarak anılmasını sağlayan bu ruh, kısa sayılabilecek bir zaman diliminde nasıl oldu da kayboldu. Bahsettiğim, milletimizin ekseriyeti değil elbette. Neredeyse çeyreği sayılabilecek bir azınlık. Ama öyle bir kampanya yürütülüyor ki; sanki tüm aydınlar ve gençliğin büyük çoğunluğu, vatanına ihanet etmeye hazır bekliyormuş gibi gösteriliyor. Vatanım ve milletim zarar görmesin diye dinlemede bekleyen, ama artık sabrının son noktasına geldiği de her halinden açıkça belli olan sessiz çoğunluğun bu duruma sabretmesi de, malum çevrelerde, sanki sindirilmiş veya bu duruma razıymış izlenimi yaratıyor. İnsanımıza, özellikle de gençlerimize öyle lanse ettiriliyor, öyle özendiriliyor ki, vatana ihanet etmek neredeyse en büyük vatan hizmetlerinden biri kabul edilecek sanırsınız.

Hafızalarımıza kazınan ve yıllardır destanlaşan birçok örnek var hepimizin bildiği. Mesela; İhtiyar bir kadın olduğu için savaşa kabul edilmeyen, ama benimde yapacak bir şeylerim vardır elbet diyerek, iaşesini temin ettiği tek kağnısı ile cepheye cephane taşıyan, bakacak kimsesi olmayan torununa da mecburen kağnıda bakan, kar başlayınca bebeğin battaniyesini cephane ıslanmasın diye sandıkların üzerine örten ve hastalığının verdiği ateşin vurduğu çıplak ayaklarının sıcaklığıyla karları eriten Fatma Nine, efsane değil milletimizin gurur kaynağı olan gerçek bir kahraman değil midir?

Gönüllü olarak, Askerlik Şubesi Başkanına yalvararak askere yazılan, babasını ve 2 ağabeyini daha önce cephede şehit vermiş 17 yaşındaki oğlunu, Çanakkale’ ye savaşa gönderen Hatice kadın. Hayattaki tek dayanağı olan çocuk yaştaki oğlunu askere gönderiyor. Şehit olacağından adı gibi emin, bu nedenle vatana kurban etmek anlamına gelen bir geleneği de unutmuyor ve oğlunun saçına kına yakarak “bundan sonra senin ananda babanda kumandanındır, hainlik yaparsan sütümü sana helal etmem” diye de öğüt vererek, ve yüreğinin yanacağını da bilerek cepheye gönderiyor. Bu nasıl bir fedakârlık örneğidir.

Savaş tüm şiddetiyle devam ederken, ermeni bir ressama ait kursta resim öğrenen, arkadaş tavsiyesi ile vatan sevdalılarının gençleri bilinçlendirdiği toplantılardan birine katılan, orada beynine ve kalbine yüklenen vatan aşkıyla da ertesi gün gönüllü olarak askere yazılan, sosyeteye mensup bir genç. Diğer yanda ise nişanlısının askere gitmesini istemeyen ve kaymakamlıkta çalışan abisinden bu konuyu halletmek için yardım isteyen nişanlısı. Abisinin kız kardeşine verdiği cevap, onu hem o gün utandıracak, hem de o utançla üç ay sonra gelen nişanlısının şehit olduğu haberine gözyaşı dökmesine bile engel olacaktır. Belki de tarihin seyrini değiştirecek olayların başlamasına neden olan tarihi cevaba bakın; güzel kardeşim, üzülme sen, savaştan kaçan bir vatan haininin karısı olmaktansa, bir şehit nişanlısı olmak daha iyidir.

Cephede şarapnel parçası ile yaralanan ve doktorların hayatından ümidi kestiği, komutanının da “bari evinde huzur içinde ruhunu teslim etsin” diyerek evine göndermek istediği Mehmet Onbaşı’nın “kumandanım, beni asıl evime gönderirseniz öldürürsünüz” diyerek karşı çıkması, “oğlum, ananı tanıyorum, ömrü cephedeki yakınlarını beklemekle geçti, kocasını, kardeşini ve üç oğlunu şehit verdi, kadıncağız aklını yitirdi, artık dayanacak takadi kalmadı, bari sen git” diyerek göndermek için ısrar etmesi üzerine  “Kumandanım, onlara dayanmış, bana da dayanır, eğer beni gönderirsen” diyerek belinden çıkardığı kasaturasını boğazına dayaması, dünya yüzünde görülmemiş ve görülmesi de mümkün olmayan bir sevda türküsüdür.

 

Sayılabilecek o kadar çok olay var ki. Her biri ibretlik ve gerçek yaşanmış olaylar. Bugün aldığımız her nefesi borçlu olduğumuz kişilere ihanet etmekteyiz. Bir şekilde bölünmenin yolunu körükleyenler çevremizde. Artık anlayın ve bilin Türk milleti kıyamet kopana dek bölünmeyecektir. Yine biliniz ki sizin gücünüz bizim millet aşkımızı anlamaya asla yetmeyecektir.

Bu vatan kendisini sevenleri, bu millet de vatanına ihanet edenleri ASLA UNUTMAZ…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.