Cumhuriyetle bağım, bir tarih sayfasına değil, her gün tekrar edilen bir davranışa dayanıyor. Kapıda bekleyenle masada karar verenin aynı cümlede buluşmasına. Okulda merakın, atölyede emeğin, mahkemede hakkın yerini bulmasına. Yıllar bana şunu gösterdi. Bu düzen yalnız törenle değil, kural açık yazıldığında, süreç şeffaf yürütüldüğünde, liyakat kararlılıkla uygulandığında nefes alır. Geciken karar bekleyişe, bekleyiş kırgınlığa dönüşmemeli. Çünkü kırılan her umut, sessizce Cumhuriyetin sesini kısar. Bu düzen herkes içindir. Unvandan ve aidiyetten bağımsızdır. Sokağın, sınıfın, tarlanın, atölyenin ve evin ortak paydasıdır. Üstte yazılan kurucu sözlere sonuna kadar sahip çıkılması gerekir. Kriz anında değil, sıradan günlerde de. Her şartta güçlendirme yönünde davranılması gerekir. Çünkü Cumhuriyet yalnız kurumların işi değildir.Toplumun her ferdinin omzunda duran en kıymetli ortak değerdir.
Gündelik adalet için kapıdaki kural açık okunmalı, içeride yanıt süresinde verilmelidir. İtiraz yolu açık tutulmalı, hak talep edenin sesi duyulmalıdır. Meşruiyetin kalıcı olması için veriler anlaşılır yayımlanmalı, denetim bağımsız yürümelidir. Kararın gerekçesi sade ve anlaşılır yazılmalıdır. Popülerlik alkış getirir. Güven şeffaflıkla büyür. Yetki hukuktan güç almalı, hesap verebilirlik standart hâline gelmelidir.
Kurumların ayakta kalması için koltuğun hakkı ehline verilmelidir. Atama ve terfi ölçütleri önceden ilan edilmeli, sınav ve mülakat kayıt altına alınmalıdır. Sonuçlar denetlenebilir kılınmalıdır. “Kısa yol” diye bilinen torpil alışkanlığı terk edilmeli. Liyakat tavizsiz uygulanmalı. Gençlerin emeğine eşit erişim sağlanmalı, başvurulara zamanında dönüş yapılmalıdır. Böylece adalet duygusu korunur, kurumların sesi güçlenir, toplumun umudu tazelenir.
Adalet beklemeyi sevmez. Usuller sadeleştirilmeli, uzun tutukluluk istisna hâline getirilmelidir. Makul sürede hüküm kurulmalı. Savunma hakkı güçlendirilmeli. Duruşma ertelemeleri istisna tutulmalı. Dijital altyapı yaygınlaştırılmalıdır. Zamanında yazılan karar hukuka nefes olur. Bekleyiş cezaya dönüşmemeli.
Eğitimde merakın ışığı kısılmamalı. Program değişiklikleri öngörülebilir bir çizgide tutulmalı. Öğretmenin mesleki gelişimi düzenli desteklenmeli. Okul ile atölye ve laboratuvar arasında canlı bir köprü kurulmalıdır. Ölçme ve değerlendirme ezberi değil, anlamayı ödüllendirmeli. Mesleki ve akademik yollar arasında geçiş kolaylaştırılmalıdır. Bugün sınıfta yakılan ışığın yarın üretime ve bilime dönüşmesi için bu bağ güçlendirilmelidir.
Gıda, enerji ve temel mallarda dayanıklılık yerelde başlar. Üreticiye adil alım garantileri tasarlanmalı. Kooperatif–belediye hattında tarladan rafa adil zincir güçlendirilmelidir. Destekler mevsim döngüsüne göre planlanmalıdır. Etiketin dili yabancılaştıkça sofranın dili de yabancılaşır. Bu kopuşu azaltmak için enerji ve lojistik öngörülebilir hâle getirilmelidir.
Günlük düzen için kurallar herkes için eşit uygulanmalıdır. Trafikte kırmızıda geçen araca nasıl “dur” deniyorsa, ihalede usul atlayan kaleme de aynı netlikte “hayır” denmelidir. Ayrıcalık kültürü caydırıcı yaptırımlarla söndürülmeli, protokol istisnaları daraltılmalı, kamu alanında örnek davranış görünür kılınmalıdır. Kuralsız güç gürültüdür. Gürültü azalırsa kamusal düzen güçlenir.
Namus kavrayışı dar bir alana sıkıştırılamaz. Kamu malı özenle korunmalı. Çıkar çatışması kuralları uygulanmalı. Mal beyanları düzenli ve erişilebilir paylaşılmalıdır. Namus temiz kayıtla başlar. Kayıt düzeni sağlam kurulmalı, ihale süreçleri şeffaf tutulmalıdır.
Toplum sözleşmesindeki en ağır yırtık kadın cinayetleri ve çocuklara yönelik suçlardır. Sıfır tolerans lafta kalmamalı. Önleme, koruma, yargılama zinciri eksiksiz işletilmelidir. Şiddet önleme merkezleri yaygınlaştırılmalı, elektronik izleme etkin kullanılmalı. Hızlı yargılama için ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Sosyal hizmetlerin bütçesi artırılmalı. Erken yaşta eşitlik ve güvenli davranış içerikleri eğitime eklenmelidir.
Doğa ile ilişki torunlarımıza verilmiş bir sözdür. Çevresel etki değerlendirmeleri tam şeffaf yürütülmeli. Denetimler siyasi takvimden bağımsız işletilmelidir. Kirleten öder ilkesi gecikmeden uygulanmalı. Enerji, maden ve su gibi stratejik kaynaklar nesiller arası emanet bilinciyle yönetilmeli. Her aşamada açık muhasebe sunulmalıdır. Böylece felaketlerin bedeli düşer. Ortak varlıkların değeri korunur.
Kamuoyunun sağlıklı işlemesi için basının erken uyarı rolü güvence altına alınmalıdır. Mikrofonu kısmak soluğu keser. Hatayı kısmak kurumları onarır. Bilgiye erişim kanalları genişletilmeli, gazetecinin güvenliği korunmalıdır. Eleştirinin düşmanlık değil, onarım fırsatı olduğu kültüre yerleşmelidir. Hayatın ilk dersliği evdir. Saygı evde öğrenilmezse kamusal eşitlik anlaşılmaz. İnanç alanında adil ve özgür zemin korunmalı. Kimsenin inancı ölçü birimi yapılmamalı. Kimsenin inançsızlığı hakaret konusu yapılmamalıdır. Dışlayıcı dil terk edilmeli. Birlik aynı fikir değil, aynı hakka saygıdır.
Bu noktada anlamlı bir hikâyeyi anmak isterim. Harf Devrimi sonrası bir meydanda kara tahta kurulur. Kalabalığın içinden bir kadın tereddütle öne çıkar. Elinde pazar filesi vardır. Mustafa Kemal tebeşiri uzatır ve bir harf yazmasını ister. Kadın titreyen eliyle A harfini yazar. Meydan susar. Ardından büyük bir alkış kopar. O gün yalnız harf öğretilmez. Cesaret ve eşitlik de öğretilir. Ders bitince Mustafa Kemal, “Ben başladım, şimdi siz sürdüreceksiniz” der. Bugünün kara tahtasına da aynı büyük cümleyi yazalım. Hukuk işletilmeli. Liyakat uygulanmalı. Adalet gecikmemeli. Bilgi açılmalı. Vicdan korunmalı.Cumhuriyet herkes içindir ve herkes tarafından her gün yeniden yazılmalıdır.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyeti her gün ve her koşulda hep birlikte yüceltmek için söz verelim, hukuku işletelim, liyakati kural yapalım, adaleti geciktirmeyelim, bilgiyi açalım, vicdanı koruyalım ve payımıza düşen emeği bugünden yarına eksiltmeyelim.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Cumhuriyet Her Gün Yeniden Yazılıyor…
Cumhuriyetle bağım, bir tarih sayfasına değil, her gün tekrar edilen bir davranışa dayanıyor. Kapıda bekleyenle masada karar verenin aynı cümlede buluşmasına. Okulda merakın, atölyede emeğin, mahkemede hakkın yerini bulmasına. Yıllar bana şunu gösterdi. Bu düzen yalnız törenle değil, kural açık yazıldığında, süreç şeffaf yürütüldüğünde, liyakat kararlılıkla uygulandığında nefes alır. Geciken karar bekleyişe, bekleyiş kırgınlığa dönüşmemeli. Çünkü kırılan her umut, sessizce Cumhuriyetin sesini kısar. Bu düzen herkes içindir. Unvandan ve aidiyetten bağımsızdır. Sokağın, sınıfın, tarlanın, atölyenin ve evin ortak paydasıdır. Üstte yazılan kurucu sözlere sonuna kadar sahip çıkılması gerekir. Kriz anında değil, sıradan günlerde de. Her şartta güçlendirme yönünde davranılması gerekir. Çünkü Cumhuriyet yalnız kurumların işi değildir. Toplumun her ferdinin omzunda duran en kıymetli ortak değerdir.
Gündelik adalet için kapıdaki kural açık okunmalı, içeride yanıt süresinde verilmelidir. İtiraz yolu açık tutulmalı, hak talep edenin sesi duyulmalıdır. Meşruiyetin kalıcı olması için veriler anlaşılır yayımlanmalı, denetim bağımsız yürümelidir. Kararın gerekçesi sade ve anlaşılır yazılmalıdır. Popülerlik alkış getirir. Güven şeffaflıkla büyür. Yetki hukuktan güç almalı, hesap verebilirlik standart hâline gelmelidir.
Kurumların ayakta kalması için koltuğun hakkı ehline verilmelidir. Atama ve terfi ölçütleri önceden ilan edilmeli, sınav ve mülakat kayıt altına alınmalıdır. Sonuçlar denetlenebilir kılınmalıdır. “Kısa yol” diye bilinen torpil alışkanlığı terk edilmeli. Liyakat tavizsiz uygulanmalı. Gençlerin emeğine eşit erişim sağlanmalı, başvurulara zamanında dönüş yapılmalıdır. Böylece adalet duygusu korunur, kurumların sesi güçlenir, toplumun umudu tazelenir.
Adalet beklemeyi sevmez. Usuller sadeleştirilmeli, uzun tutukluluk istisna hâline getirilmelidir. Makul sürede hüküm kurulmalı. Savunma hakkı güçlendirilmeli. Duruşma ertelemeleri istisna tutulmalı. Dijital altyapı yaygınlaştırılmalıdır. Zamanında yazılan karar hukuka nefes olur. Bekleyiş cezaya dönüşmemeli.
Eğitimde merakın ışığı kısılmamalı. Program değişiklikleri öngörülebilir bir çizgide tutulmalı. Öğretmenin mesleki gelişimi düzenli desteklenmeli. Okul ile atölye ve laboratuvar arasında canlı bir köprü kurulmalıdır. Ölçme ve değerlendirme ezberi değil, anlamayı ödüllendirmeli. Mesleki ve akademik yollar arasında geçiş kolaylaştırılmalıdır. Bugün sınıfta yakılan ışığın yarın üretime ve bilime dönüşmesi için bu bağ güçlendirilmelidir.
Gıda, enerji ve temel mallarda dayanıklılık yerelde başlar. Üreticiye adil alım garantileri tasarlanmalı. Kooperatif–belediye hattında tarladan rafa adil zincir güçlendirilmelidir. Destekler mevsim döngüsüne göre planlanmalıdır. Etiketin dili yabancılaştıkça sofranın dili de yabancılaşır. Bu kopuşu azaltmak için enerji ve lojistik öngörülebilir hâle getirilmelidir.
Günlük düzen için kurallar herkes için eşit uygulanmalıdır. Trafikte kırmızıda geçen araca nasıl “dur” deniyorsa, ihalede usul atlayan kaleme de aynı netlikte “hayır” denmelidir. Ayrıcalık kültürü caydırıcı yaptırımlarla söndürülmeli, protokol istisnaları daraltılmalı, kamu alanında örnek davranış görünür kılınmalıdır. Kuralsız güç gürültüdür. Gürültü azalırsa kamusal düzen güçlenir.
Namus kavrayışı dar bir alana sıkıştırılamaz. Kamu malı özenle korunmalı. Çıkar çatışması kuralları uygulanmalı. Mal beyanları düzenli ve erişilebilir paylaşılmalıdır. Namus temiz kayıtla başlar. Kayıt düzeni sağlam kurulmalı, ihale süreçleri şeffaf tutulmalıdır.
Toplum sözleşmesindeki en ağır yırtık kadın cinayetleri ve çocuklara yönelik suçlardır. Sıfır tolerans lafta kalmamalı. Önleme, koruma, yargılama zinciri eksiksiz işletilmelidir. Şiddet önleme merkezleri yaygınlaştırılmalı, elektronik izleme etkin kullanılmalı. Hızlı yargılama için ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Sosyal hizmetlerin bütçesi artırılmalı. Erken yaşta eşitlik ve güvenli davranış içerikleri eğitime eklenmelidir.
Doğa ile ilişki torunlarımıza verilmiş bir sözdür. Çevresel etki değerlendirmeleri tam şeffaf yürütülmeli. Denetimler siyasi takvimden bağımsız işletilmelidir. Kirleten öder ilkesi gecikmeden uygulanmalı. Enerji, maden ve su gibi stratejik kaynaklar nesiller arası emanet bilinciyle yönetilmeli. Her aşamada açık muhasebe sunulmalıdır. Böylece felaketlerin bedeli düşer. Ortak varlıkların değeri korunur.
Kamuoyunun sağlıklı işlemesi için basının erken uyarı rolü güvence altına alınmalıdır. Mikrofonu kısmak soluğu keser. Hatayı kısmak kurumları onarır. Bilgiye erişim kanalları genişletilmeli, gazetecinin güvenliği korunmalıdır. Eleştirinin düşmanlık değil, onarım fırsatı olduğu kültüre yerleşmelidir. Hayatın ilk dersliği evdir. Saygı evde öğrenilmezse kamusal eşitlik anlaşılmaz. İnanç alanında adil ve özgür zemin korunmalı. Kimsenin inancı ölçü birimi yapılmamalı. Kimsenin inançsızlığı hakaret konusu yapılmamalıdır. Dışlayıcı dil terk edilmeli. Birlik aynı fikir değil, aynı hakka saygıdır.
Bu noktada anlamlı bir hikâyeyi anmak isterim. Harf Devrimi sonrası bir meydanda kara tahta kurulur. Kalabalığın içinden bir kadın tereddütle öne çıkar. Elinde pazar filesi vardır. Mustafa Kemal tebeşiri uzatır ve bir harf yazmasını ister. Kadın titreyen eliyle A harfini yazar. Meydan susar. Ardından büyük bir alkış kopar. O gün yalnız harf öğretilmez. Cesaret ve eşitlik de öğretilir. Ders bitince Mustafa Kemal, “Ben başladım, şimdi siz sürdüreceksiniz” der. Bugünün kara tahtasına da aynı büyük cümleyi yazalım. Hukuk işletilmeli. Liyakat uygulanmalı. Adalet gecikmemeli. Bilgi açılmalı. Vicdan korunmalı. Cumhuriyet herkes içindir ve herkes tarafından her gün yeniden yazılmalıdır.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun. Cumhuriyeti her gün ve her koşulda hep birlikte yüceltmek için söz verelim, hukuku işletelim, liyakati kural yapalım, adaleti geciktirmeyelim, bilgiyi açalım, vicdanı koruyalım ve payımıza düşen emeği bugünden yarına eksiltmeyelim.