İktidarıyla muhalefeti, hemen hemen tüm yetkililer haktan ve hukuktan bahsetmekte. Halkın refahı ve huzuru için nelerin yapılması gerektiğini halka anlatmaya çalışmakta. Ancak görevlilerinin kendisi olduğunu unuttuğu gibi aynı zamanda karar vericilerinin de kendilerini unutarak halktan, hukuktan bahsedilmektedir.

Hükümet diyor ki pahalılığı boykot edin. Kimi kime boykot edeceğiz? Nasıl; neden boykot edip karşılığında ne alacağız? Bunların her biri vatandaşın aleyhine olacak durumlara dönüşebilmesi durumu ortadayken, kimi, kime boykot edilmesi gerekiyor konusu havada kalıyor!

Diyorlar ki hakkınızı; hukukunuzu arayın muhalefet edin. Hakkı hukuku arayan, halkın görevlendirdikleri kişiler hak hukuku savunamıyor borsa vatandaşın nasıl savunacağını düşünüyor? Vatandaş hak ve hukukunu savunmaya kalksa başına nelerin gelebileceğini ya da nasıl aleyhlerine negatif durumlar çıkacağını tahmin etmesi mümkün değil…

Diyorlar ki emeğinizin karşılığını isteyin. Tamam emeğimizin karşılığını istemek adına anayasanın bize verdiği tüm hakları kullanalım. Kullanılmaya çalışılan anayasal hakların Kullanıldığı için vatandaşın aleyhine neler gelişebilecek en iyi tahmin edememekteyiz.

Diyorlar ki komşusu açken tok yatılmaz! Bu cümleyi atasözü olduğu için değil bu cümleyi bugün söyleyenlerin çok olduğunu duyduğum için yazdım. Ama ne yazık ki bunu söyleyen insanlar, komşusu açken gereğinden fazla cimrilik yaparak kazancınızı katlarken, kazancını katlama yolunu hatta yasa dışı yollarla yaparken, vatandaşın hakkını korumakla görevli olan yetkililerin ses çıkartmıyor ya da görevlerini yapmıyor olması karşısında vatandaş aç da yatar, aç açıkta da yatar.

Bugün vatandaşa herkes bir şey söylüyor. Söyledikleri tamamen kendi yetkilileri dahilinde olduğu gibi aynı zamanda bunları söyleyen tüm yetkililer kendini görevlerini yeterince yerine getirmediklerini de söylediğini görmezlikten gelmemek gerekiyor.

Bugün size birisi herhangi bir konuda bir şey söylüyorsa emin olun ki, kendi görevini olan bir şeyi size söylüyor. Yine emin olun ki kendi görevi olan o konu hakkında görevini yapmadığını itiraf da ediyor.

İşte o nedenle bugün tüm vatandaşlar kimin ne söylediğine bakmak yerine, kimin ne söylediğine dikkat ederek görevini nasıl yaptığına bakması gerektiğini unutmaması gerekmektedir. Görevini yapmayan, görevini yapmaktan kaçınan, görevini kötüye kullanan ve görevini yapmak isteyenleri engelleyen herkesi iyi gözlemlemek gerekmektedir. O gözlemledikleri kişileri anayasanın kendisine verdiği tüm yetkililere dayanarak o görevlerden uzaklaştırmak adına vatandaş zamanı geldiğinde hareket etmelidir.

Vatandaşın en güçlüyü tarafı anayasanın kaidesine uyuduğunda kendisini koruyor olmasıdır. Vatandaş anayasal kurallar çerçevesin de görevini yapmayan yetkililere zamanı geldiğinde, mevzuatın kendisine verdiği yetkilerle hareket ettiğinde biletini kesilebileceğini bilmeli.

Vatandaş anayasayı sonuna kadar sırtlanmalıdır. Anayasanın tüm kurallarını, tüm haklarını kullanarak hareket etmelidir. İşte o zaman gücün kontrolü nasıl yönetilir anlaşılır.