Sosyal medya kanallarında geziyorum ve görüyorum ki herkesin ciddi bir sıkıntısı bulunmakta. Herkes kendisinin bulunduğu taraftan bakarak öbürkü dediği kitleye en ağır şekilde eleştiriler bulunduğunu görmekteyim. Bu yakın bir dönem içinde ortaya çıkmış büyük bir olay olduğunu düşünmekteyim. Çünkü gri noktalarda buluşmaların önünü kesecek sözler ağır bir şekilde söylenmeye başlandı.
Ne yazık ki görüyorum ki geçmişten ders almıyoruz. Yine görüyorum ki bu ders almayışlar bizlere büyük acılar yaşatacaktır. Neredeyse herkes dünya malı için çıkar peşine düşmüş, herkes menfaati için hareket eder olmuş. Dünün intikamını almak için hareket eden birçok insan görmeye başladım. İntikam almaya çalışırken tabi ki dün yapılan yanlışların misli katıyla daha büyük yanlışlar yapılarak. İşte asıl bu beni üzmekte. Çünkü sadece günü kurtarmak için adımlar atılmaktadır.
Ülkemizin kurucusu ve geçmiş olaylardan ders almış değerli büyüğüz bugünleri görerek bize neler demiş. Bir bakalım. Yaşadığımız günleri nasıl özetlemiş.
“Gençlerimiz ve aydınlarımız ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarını öncelikle kendi düşüncelerinde iyice kararlaştırılmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilir bir hâle getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. Ben çok ümitliyim ki, gençlerimiz bunu yapacak derecede yetişkindir. Biliyorum ki ihtiyarlarımız gibi gençlerimizin de tecrübeleri vardır. Zira milletimizin yakın senelere ait gördüğü acı dersler, yakın yılların en yoğun olaylar ile dolu oluşu, devrimizin gençlerini eski devirlerin ihtiyarları kadar ve belik onlardan fazla olayın şahidi, dolaysıyla gençliğimizi ihtiyarlar kadar tecrübe sahibi yaptı. Herhangi bir gencimiz yaşadığı devrin belki üç katı oranında olaya şahit olduğu için her gencimiz üç misli yaş sahibi sayılabilir, onları da ihtiyarlar gibi tecrübeli kabul edebiliriz. Gençliğimizin sahip oldukları bu tecrübelerden istifade ederek çalışkan, memlekete faydalı ve büyük imanla donatılmış olarak vazifelerini hakkıyla yerine getireceklerine eminim.” Mustafa Kemal ATATÜRK.
Fark ettiniz değil mi? sanki günümüz de olup bitenleri yazmış. Yazdıklarına ek olarak yine umudu biz gençlerde görmüş.
Evet, gençler; görmeliyiz ve bilmeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti’nin umudu biziz. Biz ülkemiz aydınları olarak ahlaki değerler ışığında ilim ve bilimsel adımlar atarak ülkemizin refah seviyesini artırılmasına katkı koymalıyız. Bu amaç doğrultusunda öncelikle kendimizi çok iyi geliştirmeli daha sonrada çevremize katkılarda bulunmalıyız. Ülkemizin bugünkü yöneticilerine ise geleceğe dair önerilerde bulunarak bugünden ülke genelinde iyileşmelere ön ayak olmalıyız.
Bunlara başlayabilmek için yapmamız gereken ise savaş baltalarını gömmek yerlerine kalemlerle donanmalıyız. Silahımız akıl ve bilim olmalıdır. Bu coğrafyada yaşayan herkese zaten akıl ve zeka zaten bahşedilmiş. İşte bunları kullanmanın zamanı geldi. Biz Türk gençliği olarak yapabileceklerimizin binde birini yaptığımızı unutmayalım.
Devlet büyüklerimiz ise bizdeki bu potansiyeli görerek, desteklerini ve kapı açan adımlarıyla destek olmalılardır. Böylelikle kutlu yürüyüşümüz daha anlamlı olacaktır. Yani ne yaparsak yapalım gençlere güveniniz.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Gençlere güveniniz
Sosyal medya kanallarında geziyorum ve görüyorum ki herkesin ciddi bir sıkıntısı bulunmakta. Herkes kendisinin bulunduğu taraftan bakarak öbürkü dediği kitleye en ağır şekilde eleştiriler bulunduğunu görmekteyim. Bu yakın bir dönem içinde ortaya çıkmış büyük bir olay olduğunu düşünmekteyim. Çünkü gri noktalarda buluşmaların önünü kesecek sözler ağır bir şekilde söylenmeye başlandı.
Ne yazık ki görüyorum ki geçmişten ders almıyoruz. Yine görüyorum ki bu ders almayışlar bizlere büyük acılar yaşatacaktır. Neredeyse herkes dünya malı için çıkar peşine düşmüş, herkes menfaati için hareket eder olmuş. Dünün intikamını almak için hareket eden birçok insan görmeye başladım. İntikam almaya çalışırken tabi ki dün yapılan yanlışların misli katıyla daha büyük yanlışlar yapılarak. İşte asıl bu beni üzmekte. Çünkü sadece günü kurtarmak için adımlar atılmaktadır.
Ülkemizin kurucusu ve geçmiş olaylardan ders almış değerli büyüğüz bugünleri görerek bize neler demiş. Bir bakalım. Yaşadığımız günleri nasıl özetlemiş.
“Gençlerimiz ve aydınlarımız ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarını öncelikle kendi düşüncelerinde iyice kararlaştırılmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilir bir hâle getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. Ben çok ümitliyim ki, gençlerimiz bunu yapacak derecede yetişkindir. Biliyorum ki ihtiyarlarımız gibi gençlerimizin de tecrübeleri vardır. Zira milletimizin yakın senelere ait gördüğü acı dersler, yakın yılların en yoğun olaylar ile dolu oluşu, devrimizin gençlerini eski devirlerin ihtiyarları kadar ve belik onlardan fazla olayın şahidi, dolaysıyla gençliğimizi ihtiyarlar kadar tecrübe sahibi yaptı. Herhangi bir gencimiz yaşadığı devrin belki üç katı oranında olaya şahit olduğu için her gencimiz üç misli yaş sahibi sayılabilir, onları da ihtiyarlar gibi tecrübeli kabul edebiliriz. Gençliğimizin sahip oldukları bu tecrübelerden istifade ederek çalışkan, memlekete faydalı ve büyük imanla donatılmış olarak vazifelerini hakkıyla yerine getireceklerine eminim.” Mustafa Kemal ATATÜRK.
Fark ettiniz değil mi? sanki günümüz de olup bitenleri yazmış. Yazdıklarına ek olarak yine umudu biz gençlerde görmüş.
Evet, gençler; görmeliyiz ve bilmeliyiz ki Türkiye Cumhuriyeti’nin umudu biziz. Biz ülkemiz aydınları olarak ahlaki değerler ışığında ilim ve bilimsel adımlar atarak ülkemizin refah seviyesini artırılmasına katkı koymalıyız. Bu amaç doğrultusunda öncelikle kendimizi çok iyi geliştirmeli daha sonrada çevremize katkılarda bulunmalıyız. Ülkemizin bugünkü yöneticilerine ise geleceğe dair önerilerde bulunarak bugünden ülke genelinde iyileşmelere ön ayak olmalıyız.
Bunlara başlayabilmek için yapmamız gereken ise savaş baltalarını gömmek yerlerine kalemlerle donanmalıyız. Silahımız akıl ve bilim olmalıdır. Bu coğrafyada yaşayan herkese zaten akıl ve zeka zaten bahşedilmiş. İşte bunları kullanmanın zamanı geldi. Biz Türk gençliği olarak yapabileceklerimizin binde birini yaptığımızı unutmayalım.
Devlet büyüklerimiz ise bizdeki bu potansiyeli görerek, desteklerini ve kapı açan adımlarıyla destek olmalılardır. Böylelikle kutlu yürüyüşümüz daha anlamlı olacaktır. Yani ne yaparsak yapalım gençlere güveniniz.