İnsanlar hangi sorunla mücadele edeceğini şaşırdı. Yaşanan olaylar o kadar can yakıcı ve bir o kadar da yıpratıcı oluyor ki anlatması mümkün değil. Olan bu olaylar nedeniyle insanlar iki yol tercih etiğini görmekteyim. İnsanlık ya yüksek sözler söylüyor ya da tamamen sessizliğe bürünüp her şeyden kendini soyutluyor. Bu iki yaklaşım ise emin olun ki her şeye ve herkese ciddi derecede zarar veriyor.

İnsanlığın sorunların arasına Covid 19 süreci eklendiğinde fark edildi ki yaşanan birçok sorun var ve bu sorunlar birileri tarafında anlamsız bir şekilde gizleniyor. Niçin anlamsız olduğuna gelecek olursak, bu yaşanan sorunlar insanlığın sorunu, sadece birkaç kişinin sorunu değil yani tüm insanlığın işbirliği ile çözülmesi gereken sorunlar olduğu unutuluyor. Ya da unutulsun isteniyor. 

Peki, günümüzün insanlık sorunları neler;

1 - Şahsi çıkarlar için her şeyi yapan şahısların artmış olması,

2 - Büyük Orta Doğu Projesi’nin hala işliyor olması,

3 - İlim, bilim ve teknolojiye karşı düşmanlıkların artırılması,

4 -Doğaya ve iklimlere karşı savaş açan zihniyetin artması,

5 - Devletlerin her kademesinde liyakat sorununun artması,

6- Ülkelerin ortak yaşama sözleşmesi olan anayasalara ve uluslararası sözleşmelerin birçok kısmının ayaklar altına alınması,

7 - Kadına ve çocuğa yapılan istismarları hak sayılıyor olması,

8 - Bazı etnik kültürlerde doğanların, bazı coğrafyalarda yaşayanların insan, yerine konmayıp zulümler uygulanması ve bu zulümlere insanlığın büyük bir kısmının seyirci kalması,

9 -Denge ve denetim sistemlerinin yok sayılması,

10 - Sanata, spora ve kültüre düşmanca bakılması,

11- İnsanların ve toplumları birilerinin çıkarları uğruna düşman edilmesi,

12- Sömürgeciliği sadece coğrafya veya mal gibi görüp beyinleri sömüren zihniyetlerin artması,

13- Onlarca yıl okuyan gençlerin işlerini, akademik kariyerlerini yani gelecek hayallerini kendini bilmez torpilci zihniyetin belirlemesi,

14 - Adaletin ve özgürlüklerin sınırını şahsi çıkarların belirliyor olması…

Daha sayalım mı?

Ne yazık ki yukarı da saydığım sorunların kaynağı insanın kendisidir. Bu sorunların daha niceleri daha var ki onları yaratanda insanın kendisidir. 

Sizde her geçen gün geçmiş günleri özlüyorsunuz. Bunu kesinlikle biliyorum. En azından geçmişte yaşadığınız bir anı hatırlayarak mutlu oluyorsunuz bunu da biliyorum ama iş geleceğe gelince ne olacağını bilmediğiniz için umutsuzluk ve hüzün sizi kaplıyor bunu da çok net biliyorum.

Dünyanın birçok yerindeki insanlara temas etmekteyim. Her temasım da biraz sohbetler koyulaşmaya başladığında olumsuz birçok gelecek olayları cümlelere dökülüyor. Ülkemizde de aynı şey yok mu?

İş kaygısı!

Can kaygısı!

Eğitim kaygısı!

Sevgi, saygı kaygısı!

Yemek kaygısı!

Adalet kaygısı!

Özgürlük kaygısı!

Ekonomi kaygısı!

Çocukların gençlerin gelecek kaygısı!

İklim değişikliği kaygısı!

Kaygıları say say da bitmiyor değil mi? Saydığım kaygılara birçok kaygı eklenebileceği gibi hiç kaygısı olmayan ya da 3, kaygıdan daha az kaygısı olan ne yazık ki ülkede bir tek insan yok. O nedenle en temel kaygıların sorun olmaktan çıkması gerekiyor. 

İnsanlık artık kum çukurundan kafalarını çıkarmalı. Kaygıları ve sorunları görmeli. Var olan sorunlara ve kaygılara ortak çözümler geliştirmeli yoksa emin olun ki kaygı duyulacak zamanlar bile kalmayacak. Yani her şey her zamankinden daha kötü olacak… Siz olsun istiyormuşsunuz?