Alım gücünün ve yaşam kalitesinin atmasını tamamen ekonomi diyenler yanılmaktadır. Her şeyin başı her zaman eğitimin ve öğretimin tam kendisi olmuştur. Bir ülkede bir ailede eğitim ve öğretim konusunda zafiyetler varsa kaliteli yaşam ya da kaliteye dair hiçbir şey yoktur. İşte o nedenle eğitim ve öğretime önem verilmesi muhakkak gerekmektedir.
Bir süredir çevremdeki gelişmelere ve sosyal yaşama baktığımda görüyorum ki eğitim ve öğretimden taviz verilmekte. Eğitim ve öğretimden taviz verilmesi geleceğe yapılacak en büyük kötülük olduğunu ne yazık ki bugün unutmuş durumdayız.
Yerel seçimlere 9 gün kala bugün çevremizde olup bitenlere baktığımızda görüyoruz ki eğitim ve öğretime dahil de uzun bir süredir ara verilmiş.
Bilindiği gibi eğitim ve öğretim ana karnından başlayıp ölene kadar süren bir süreçtir. Bu sürecin ilk 20 yılları kişinin kişiliğini oluştururken eğitim ve öğretime ilişkin en verimli dönemi öğrenme süreci olan durumdur. Yani gençlik döneminin ilk 20 yaşlarına kadar olan dönem eğitim ve öğretime yönelik en verimli dönemdir.
Ancak günümüzde çok uzun zamandır çeşitli olaylar, çeşitli durumlar nedeniyle eğitim ve öğretime gerektiği önem verilmemektedir. Cumhuriyetin kurulduğu günlerde savaş devam ederken ve cumhuriyetin temelleri atılırken eğitim ve öğretime ilişkin kurumlar tam gücü ile devam etmesi sağlanmıştır. Çünkü o günün devlet kurucuları biliyordu ki geleceği şekillendirmenin ve geleceğe yön vermenin yolu eğitim ve öğretimden geçmektedir.
Yıl 2024 olduğu bugünlerde eğitim ve öğretim konusunda kaliteyi geçmişte arıyor isek kesinlikle bir problem vardır. Ne yazık ki eğitim ve öğretime yönelik tüm uygulamalar neredeyse genç beyinleri daha da işlevsiz hale getirirken aynı zamanda genç beyinleri daha tembel hale dönüştürülmektedir.
Bundan 10 yıl kadar önce çeşitli ülkelerde eğitim ve öğretime yönelik stratejileri incelemeye gittiğimde gördüğüm, önce o çocuğun kendisini keşfetmesi ve kendisinin hangi konularda güçlü ise o konuları daha da güçlendiren kişi odaklı eğitim ve öğretim verilmesi metodu uygulandığını gördüm.
Gördüğüm bu stratejik yaklaşım geleceği şekillendirme konusunda ne kadar önemli olduğunu her seferinde bugünün yetkililerine anlatmaya çalıştım. Ancak bugün güç sahibi olan yöneticiler herkese standart davranarak eğitim ve öğretim vermektedir. Ne yazık ki bu durum toplumumuzdaki güçlü bireylerin yetişmesine ya da güçlü bireylerin kendilerini keşfetmesine engel olmaktadır.
Artık Eğitim ve öğretimin hayatın her anlamını zenginleştiren ve geleceğe güç veren temel beka sorunu olduğu anlaşılmalıdır. Tam Bu noktadan bakarak eğitim ve öğretime vizyonel ve çağdaş yatırımlar yapılmalıdır.
Bu yazımı yazmamın nedeni çok yakında göreceğiz ki eğitim ve öğretim eksikliği nedeniyle geri dönülmez olaylar ile karşı karşıya kalacağız. Tam Bu noktadan bakarak geleceğe artı katmak için stratejik davranmamız gerekmektedir.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kemal UYSAL
Temel sorun eğitim ve öğretim
Alım gücünün ve yaşam kalitesinin atmasını tamamen ekonomi diyenler yanılmaktadır. Her şeyin başı her zaman eğitimin ve öğretimin tam kendisi olmuştur. Bir ülkede bir ailede eğitim ve öğretim konusunda zafiyetler varsa kaliteli yaşam ya da kaliteye dair hiçbir şey yoktur. İşte o nedenle eğitim ve öğretime önem verilmesi muhakkak gerekmektedir.
Bir süredir çevremdeki gelişmelere ve sosyal yaşama baktığımda görüyorum ki eğitim ve öğretimden taviz verilmekte. Eğitim ve öğretimden taviz verilmesi geleceğe yapılacak en büyük kötülük olduğunu ne yazık ki bugün unutmuş durumdayız.
Yerel seçimlere 9 gün kala bugün çevremizde olup bitenlere baktığımızda görüyoruz ki eğitim ve öğretime dahil de uzun bir süredir ara verilmiş.
Bilindiği gibi eğitim ve öğretim ana karnından başlayıp ölene kadar süren bir süreçtir. Bu sürecin ilk 20 yılları kişinin kişiliğini oluştururken eğitim ve öğretime ilişkin en verimli dönemi öğrenme süreci olan durumdur. Yani gençlik döneminin ilk 20 yaşlarına kadar olan dönem eğitim ve öğretime yönelik en verimli dönemdir.
Ancak günümüzde çok uzun zamandır çeşitli olaylar, çeşitli durumlar nedeniyle eğitim ve öğretime gerektiği önem verilmemektedir. Cumhuriyetin kurulduğu günlerde savaş devam ederken ve cumhuriyetin temelleri atılırken eğitim ve öğretime ilişkin kurumlar tam gücü ile devam etmesi sağlanmıştır. Çünkü o günün devlet kurucuları biliyordu ki geleceği şekillendirmenin ve geleceğe yön vermenin yolu eğitim ve öğretimden geçmektedir.
Yıl 2024 olduğu bugünlerde eğitim ve öğretim konusunda kaliteyi geçmişte arıyor isek kesinlikle bir problem vardır. Ne yazık ki eğitim ve öğretime yönelik tüm uygulamalar neredeyse genç beyinleri daha da işlevsiz hale getirirken aynı zamanda genç beyinleri daha tembel hale dönüştürülmektedir.
Bundan 10 yıl kadar önce çeşitli ülkelerde eğitim ve öğretime yönelik stratejileri incelemeye gittiğimde gördüğüm, önce o çocuğun kendisini keşfetmesi ve kendisinin hangi konularda güçlü ise o konuları daha da güçlendiren kişi odaklı eğitim ve öğretim verilmesi metodu uygulandığını gördüm.
Gördüğüm bu stratejik yaklaşım geleceği şekillendirme konusunda ne kadar önemli olduğunu her seferinde bugünün yetkililerine anlatmaya çalıştım. Ancak bugün güç sahibi olan yöneticiler herkese standart davranarak eğitim ve öğretim vermektedir. Ne yazık ki bu durum toplumumuzdaki güçlü bireylerin yetişmesine ya da güçlü bireylerin kendilerini keşfetmesine engel olmaktadır.
Artık Eğitim ve öğretimin hayatın her anlamını zenginleştiren ve geleceğe güç veren temel beka sorunu olduğu anlaşılmalıdır. Tam Bu noktadan bakarak eğitim ve öğretime vizyonel ve çağdaş yatırımlar yapılmalıdır.
Bu yazımı yazmamın nedeni çok yakında göreceğiz ki eğitim ve öğretim eksikliği nedeniyle geri dönülmez olaylar ile karşı karşıya kalacağız. Tam Bu noktadan bakarak geleceğe artı katmak için stratejik davranmamız gerekmektedir.