Birçok insan, bir şeyler anlatmak ve anlattığının dinlenmesini ister. Bazıları da pek konuşmayı sevmez, onlar anlaşılmayı bekler, tabi bu söylediklerim tam tamına bir genelleme sayılamaz.

Ben size yazanlardan bahsetmek istiyorum. Önce yazar ne demek:"Yazar aslında yazmak eyleminden gelen herhangi bir şeyi yazıya döken kişi" olarak tanımlanır.  Şu sıralar yazarlık mesleği denildiğinde gazete, dergi, kitap ya da İnternet yazarlığı kastedilmektedir. Bazı kesimlerse yazmayı bir sanat dalı olarak tanımlar. İşte ben de tam burda fikrimi paylaşabilirim.

Yazmak bir eylemdir, herkes her düşüncesi, fikrini kağıda dökebilir. Esas önemli olan hayatımızdan dakikaları ya da saatleri okuma eylemine ayıracaksak buna değmeli. Nasıl mı? Okuduklarımız bildiklerimizden farklı, yararlı ve etkileyici olmalı.

Yazar donanımlı olmalı, bilgili olmalı yani heybesi dolu olmalı. Geçen gün, donanımlı yazarlardan hatta Türkiye'nin sayılı en iyi yazarlarından "Adalet Ağaoğlu"nu kaybettik.

Adalet hanım, 13 Ekim 1929 Ankara Nallıhan doğumlu dört çocuklu bir ailenin ikinci çocuğudur. Adalet hanım 1950 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Yazarlığa tiyatro eleştirmenliği ile başladı.

İlk defa 1946 yılında Ulus gazetesinde tiyatro eleştirileri yyazdı,1948-50 arasında Kaynak Dergisi’nde şiirleri yayımlandı. Açılan bir sınavla Ankara Radyosu’na girdi. 1951-1970 yılları arasında Burada ve kuruluşundan sonra TRT’de çeşitli görevlerde bulundu. Kurumun özerkliğine el konulması gerekçesiyle TRT Radyo Dairesi Başkanlığı’ndan istifa etti ve 1970′den bu yana yazarlıktan başka bir işle uğraşmadı.

1953 yılında tiyatro konusunda görgü ve bilgisin arttırmak üzere Paris’e gitti. 1953 yılında yazdığı Bir Piyes Yazalım tiyatro oyunu 1953′te Ankara’da sahnelendi. Üst üste yazdığı oyunlarla altmışlı ve yetmişli yılların önde gelen oyun yazarlarından oldu. Ankara’nın ilk özel tiyatrosu olan Meydan Sahnesi'nin kurucuları arasında oldu.

1954 yılında mühendis Halim Ağaoğlu ile Ankara'da evlendi. Halim Ağaoğlu, ikinci boğaz köprüsünün mühendislerinden olup, 92 yaşında 2018 yılında vefat etmiştir. Halim Bey kendi ölüm ilanını bir yıl önce yakın bir arkadaşına verip vasiyet etmiştir. Dostu bu vasiyete uyarak ölüm günü bu ilanı vermiştir.

İlk romanı ‘Ölmeye Yatmak’, 1973 yılında yayımlandı. Bu ilk romanından itibaren birçok eseri tartışmalara konu oldu. ‘Ölmeye Yatmak’, daha sonra yazdığı ‘Bir Düğün Gecesi’ ve ‘Hayır’ adlı romanlarla bir üçleme oluşturdu ve birçok ödül aldı.

Adalet Ağaoğlu, 1986 yılında (İHD) İnsan Hakları Derneği’nin kurucuları arasında yer aldı

1983 yılından bu yana İstanbul’da yaşayan Adalet Ağaoğlu, 1996 yılında çok ciddi bir trafik kazası geçirdi ve iki yıl hastanede yatmak zorunda kaldı.
Acı haber önce İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün (TUDEB) resmi Twitter hesabından duyuruldu. TUDEB’in duyurusunda; “Türk edebiyatının usta kalemi Adalet Ağaoğlu’nu kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. Başımız sağolsun” dedi. Boğaziçi Üniversitesi sosyal medya hesabından ise "Edebiyatımızın büyük ismi, Boğaziçi Üniversitesi Fahri Doktora sahibi değerli yazar Adalet Ağaoğlu'nu kaybettik. Eserleriyle her zaman yaşayacak" açıklaması ile ilan edildi.

Gerçektende öyle, dev bir çınardı ve öyle kalacak eserleri ile yaşayacak, En son verdiği roportajındaki şu cevabı çok sevdim:

"Ben sanatı, edebiyatı hayattan hiç ayıramıyorum. Çünkü hepsi insan için."

En güzeli mutlu yaşamak, hayatı sanatla taçlandırmak, mekanın cennet olsun Adalet Hanım. İyi seyirler.