Müjdemi isterim.
Hiç esirgemediğimiz büyük çabalarla bu dünyanın kalbine ok sapladıktan sonra gideceğimiz yer belli oldu.
Yok...
Cehennem değil. Onu biz insanlar kendi ellerimizle çoktan gerçekleştirdik zaten!
Yeni bir gezegenden bahsediyorum.
Başka bir yıldız sisteminde... Adı SÜPER DÜNYA…
Bana göre kaçınılmaz bir seçenek.
Çünkü biz insanlar bu dünyayı mahvetmeyi başardık. Kirlilikten yaşanmaz hale getirdik. Hatta koskocaman buzulları bile eritmeyi başardık. İklimleri ağlattık.
Aralık ayındayız ve bir damla yağmur için dua ediyoruz. Son elli yılın sıcaklık rekoru kırıldı. Türkiye artık resmen kuraklık yaşıyor. Su krizleri hızla büyümeye devam ediyor. Ülkemin dört bir yanında göller teker teker kuruyor. İçme suyu kaynaklarımız oldukça azalmasına rağmen duruma kimse dikkat çekmeyi düşünmüyor. Hatta olan az suyumuzu taksit taksit dünyaya pazarlıyoruz.
2020’de pek çok afet yaşadık. Virüs, kuraklık, depremler...
Tüm felaketleri ardı ardına yaşadık.
Bu kadar yeter!
Kanımca bu gezegenden taşınma yanlısıyım!
İzlenimlerime göre yeni bir gezegen her açıdan Dünya’ya tercih edilir bence.
Dünyadan kuşbakışı gördüğüm kadarı ile bir kere daha temiz ve daha ferah görünüyor. Muhtemelen dünyadan daha büyük. Tam da son yıllarda çok kıymetli baş tacı ettiğimiz misafirlerimizin azimli çabalarıyla ülke nüfusunda 14’7’lik artış hızını taşıyabilecek büyüklükte bir gezegen gibi görünüyor.
Düşününce, tam da bize göre.
Yayıla yayıla otururuz artık! Daha geniş alanlarda oh diye diye yaşarız. En azından nefeslenecek kadar yer kalır sanıyorum oralarda.
Bir de gayrimenkul fiyatları da hesaplı olur diye tahmin ediyorum. Buralarda pek toprak kalmadı. Hatta yeşil alan kalmadı. Kestik, biçtik... Olmadı, yetmedi ormanları yaktık!
YEŞİLİ GRİYE BOYADIK!
TOPRAKLARIMIZI KİRLETTİK!
Pandemi döneminde bir kere daha temiz hava,su ve toprak ne kadar yaşamsal önem taşıdığını her birimiz gördük. Fakat çok çabuk unuttuk. Sonra tekrar yok edici gücümüz mesaisine devam etti.
Ekosistemimizi hızla yok etmeye devam ediyoruz. Oysa onsuz hayatta kalmamız mümkün değil.
İşte ondandır, bu dünyada yaşayacak yerimiz kalmadı.
Yeni bir dünya arayışı şart oldu!
Yalnız ufak bir pürüz var.
Önerim var, fakat ışınlanıp ön keşif yapma yeteneğinden biraz yoksun sayılırım.
Benim dünyadan izlediğim bu SÜPER GEZEGEN’ de hayat olup olmadığını da pek bilmiyorum.
Varsa, büyük ihtimalle oranın ‘’insanları’’ veya ‘’üstün gelişmiş canlı türleri’’, bizim gibi kendi gezegenleri içi yok edici istilacıları isterler mi, işte onu bilmiyorum. Ben olsaydım istemezdim!
Aslında, onlara bizim ne kadar misafirperver bir millet olduğumuzu, kısa sürede ‘’çok kıymetli misafirlerimiz’’ için ne büyük sıkıntılara katlandığımızı...
Elimizde, avucumuzda, hatta cebimizdekini bile onlar için seferber ettiğimizi...
Hatta ülkemizde açlık sınırlarının çok altında hayatta kalmaya çalıştığımızı...
Ve bundan hiç te şikayetçi olmadığımızı anlatırız memnuniyetle!
Fakat...
Onlar daha bir ‘’üstün gelişmiş canlı türleri’’ ve üst akıl oldukları için, muhtemelen bizi anlamakta zorlanacaklardır!
İşte o zaman yeni bir dünya arayışına girmek şart olur tekrar!
İyisi mi...
Üstün gelişmiş ÜST AKIL arayışından vazgeçip, kendi aklımızla kendi dünyamıza ‘’AKILLICA’’ sahip çıkalım!
Bir kez daha düşünelim ve sahip olduklarımızı ‘’ORTAK AKILLA’’ koruyalım.
Yorum Ekle
Yorumlar (0)
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serra Safiye ÇAVUŞOĞLU
Toplanın taşınıyoruz