İnsanlar bunları yaparken neyi, niye icat ettiklerini ve nereye kadar varır biliyorlar mıydı acaba?
Geçtiğimiz günlerde BUSİAD’ın düzenlediği Dijital Dönüşüm Platformu ‘’Yapay Zeka’’ paneline
katıldım. Bu panel Benim karmaşık düşüncelere kapılmama sebep oldu. Avantaj mı, ileriye yönelik tehlike mi?
‘’Yapay zeka ‘’ çalışmaları genellikle insan düşünme yönlerini analiz ederek, bunların benzerini
yapay yönergeleri geliştirmesi yönündedir. Bu da bilgisayarın, insanlar tarafından gerçekleştirilen görevlerin yerine getirmesini sağlar.
‘’Makineler düşünebilir mi?’’ fikri ilk olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Alan Mathison Turing
Tarafından tartışmaya açılır. Ve daha sonra ‘’makina zekası’’ üzerine ciddi çalışmalar başlar.
Böylece ‘’Yapay Zeka’’ kavramı doğmuştur.
‘’Yapay Zeka’’ bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolünde bir robotun çeşitli faaliyetleri, zeki
canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetidir.
‘’Yapay Zeka’’ insan zekasını çok iyi tanımlayabileceği ve bir makinenin bu zekayı taklit
edebileceği fikriyle yola çıkarak oluşturulmuştur.
Bazı bilim insanları’’Yapay Zekanın’’ dünyanın yeni hakimi olabileceğini iddia ediyor.
Hatta bu fikir ile yola çıkan bir çok sinema filmi de bulunmaktadır.
CHAPPİE, MEDİUM, MATRİX, ÇELİK YUMRUKLAR ve daha pek çok... Düşündürücü bir durum…
Bir süre sonra ‘’ Süper Zekaya ‘’ dönüşecek ve tıpkı insanlar gibi bağımsız düşünüp karar alabilecek
seviyeye ulaşacağını savunan bilişim uzmanları da var.
Stephen Hawking gibi önemli bir isim, yapay zekânın tehlikelerini dile getiren açıklamalar
yapmıştır bu konuda.
Elektrikli otomobil üreten TESLA Şirketinin sahibi ve yöneticisi olan Elon Musk, yapay zekanın
dünya için Kuzey Kore’den daha büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia ediyor.
Bu oldukça düşündürücü bir açıklama.
Panelde edindiğim izlenimlerden sonra, bu olasılık bana göre de yüksek bir ihtimal gibi görünüyor.
Örnek. Biz insanların beyni şöyle işliyor:
Çok sayıda alternatifi aklımızda tutamayız. Tekrarlarla öğreniyoruz. Az tekrarlar ise yok ediliyor.
Çok tekrarları kaydediyor. Sürekli değişiyor. Dönüşüm oluşuyor.
Üstelik beynimizin sadece % yirmisini kullanabiliyoruz.
Oysa ‘’Yapay Zeka’’, yapay sinir ağları sayesinde bağlantılarla tüm bilgilere sınırsız ulaşabiliyor.
Döngü şöyle işliyor:
ALGILA / ANLAMLANDIR / KARAR VER / EYLEME GEÇ.
Veri analitiği sayesinde tüm bilgilere girebiliyor.
Durum böyle olunca, insan ister istemez felaket senaryoları geliştirmeye başlıyor.
Peki o günlere ne kadar uzaktayız?..
Mutfaktaki tost makinesi ne zaman isyan eder? Veya bulaşık makinesi ne zaman dile gelir?
Veya ütümüz bir gün çok sinirlenip kablosunu boynumuza dolama olasılığı nedir?..
Hawking: ‘’ İnsan türü ve medeniyetimiz için dönüm noktasıdır ‘’YAPAY ZEKA’’ derken neyi kastetti?..
Bu insan ırkı için düşündürücü ve biraz da ürkütücü bir yorum. En fazla ne olabilir. Mesela:
Bir gün işimizden eve döndüğümüzde evin ön bahçesinde bir uzay aracı görme ihtimalimiz olabilir mi??
Kararlarımızı sorgulayabilir mi? Bizleri yargılayabilir mi? Zamanla insan gibi düşünebilir mi?
Kimilerine göre ‘’Yapay Zeka’’ büyük bir keşif. Yüz yılın en büyük fırsatı.
Kimilerine göre ise KÜRESEL İŞSİZLİĞE sebep olacağını savunuyor.
‘’YAPAY ZEKA’dan” korkmalı mıyız diye soruyorsanız, şimdilik gerek yok gibi görünüyor.
Zira yüz yıl sonra insanoğlu hangi aşamada olur, ‘’Yapay Zeka’nın” geldiği boyut korkulacak düzeye ulaşır mı bilinmez.
Eh şimdilik gezegenler arası iletişime geçilen ziyaretçilerimiz de yok ön bahçemizde.
Öyleyse hala rahat uyuyabiliriz şimdilik.
YARINLAR MI?
İşte onu hiç kimse bilemiyor.
BEN DE DAHİL...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Serra Safiye ÇAVUŞOĞLU
Yapay zeka hayatımızda
Yıllardır bir şeyler icat ediyorlar.
İnsanlar bunları yaparken neyi, niye icat ettiklerini ve nereye kadar varır biliyorlar mıydı acaba?
Geçtiğimiz günlerde BUSİAD’ın düzenlediği Dijital Dönüşüm Platformu ‘’Yapay Zeka’’ paneline
katıldım. Bu panel Benim karmaşık düşüncelere kapılmama sebep oldu. Avantaj mı, ileriye yönelik tehlike mi?
‘’Yapay zeka ‘’ çalışmaları genellikle insan düşünme yönlerini analiz ederek, bunların benzerini
yapay yönergeleri geliştirmesi yönündedir. Bu da bilgisayarın, insanlar tarafından gerçekleştirilen görevlerin yerine getirmesini sağlar.
‘’Makineler düşünebilir mi?’’ fikri ilk olarak İkinci Dünya Savaşı sırasında Alan Mathison Turing
Tarafından tartışmaya açılır. Ve daha sonra ‘’makina zekası’’ üzerine ciddi çalışmalar başlar.
Böylece ‘’Yapay Zeka’’ kavramı doğmuştur.
‘’Yapay Zeka’’ bir bilgisayarın veya bilgisayar kontrolünde bir robotun çeşitli faaliyetleri, zeki
canlılara benzer şekilde yerine getirme kabiliyetidir.
‘’Yapay Zeka’’ insan zekasını çok iyi tanımlayabileceği ve bir makinenin bu zekayı taklit
edebileceği fikriyle yola çıkarak oluşturulmuştur.
Bazı bilim insanları’’Yapay Zekanın’’ dünyanın yeni hakimi olabileceğini iddia ediyor.
Hatta bu fikir ile yola çıkan bir çok sinema filmi de bulunmaktadır.
CHAPPİE, MEDİUM, MATRİX, ÇELİK YUMRUKLAR ve daha pek çok... Düşündürücü bir durum…
Bir süre sonra ‘’ Süper Zekaya ‘’ dönüşecek ve tıpkı insanlar gibi bağımsız düşünüp karar alabilecek
seviyeye ulaşacağını savunan bilişim uzmanları da var.
Stephen Hawking gibi önemli bir isim, yapay zekânın tehlikelerini dile getiren açıklamalar
yapmıştır bu konuda.
Elektrikli otomobil üreten TESLA Şirketinin sahibi ve yöneticisi olan Elon Musk, yapay zekanın
dünya için Kuzey Kore’den daha büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia ediyor.
Bu oldukça düşündürücü bir açıklama.
Panelde edindiğim izlenimlerden sonra, bu olasılık bana göre de yüksek bir ihtimal gibi görünüyor.
Örnek. Biz insanların beyni şöyle işliyor:
Çok sayıda alternatifi aklımızda tutamayız. Tekrarlarla öğreniyoruz. Az tekrarlar ise yok ediliyor.
Çok tekrarları kaydediyor. Sürekli değişiyor. Dönüşüm oluşuyor.
Üstelik beynimizin sadece % yirmisini kullanabiliyoruz.
Oysa ‘’Yapay Zeka’’, yapay sinir ağları sayesinde bağlantılarla tüm bilgilere sınırsız ulaşabiliyor.
Döngü şöyle işliyor:
ALGILA / ANLAMLANDIR / KARAR VER / EYLEME GEÇ.
Veri analitiği sayesinde tüm bilgilere girebiliyor.
Durum böyle olunca, insan ister istemez felaket senaryoları geliştirmeye başlıyor.
Peki o günlere ne kadar uzaktayız?..
Mutfaktaki tost makinesi ne zaman isyan eder? Veya bulaşık makinesi ne zaman dile gelir?
Veya ütümüz bir gün çok sinirlenip kablosunu boynumuza dolama olasılığı nedir?..
Hawking: ‘’ İnsan türü ve medeniyetimiz için dönüm noktasıdır ‘’YAPAY ZEKA’’ derken neyi kastetti?..
Bu insan ırkı için düşündürücü ve biraz da ürkütücü bir yorum. En fazla ne olabilir. Mesela:
Bir gün işimizden eve döndüğümüzde evin ön bahçesinde bir uzay aracı görme ihtimalimiz olabilir mi??
Kararlarımızı sorgulayabilir mi? Bizleri yargılayabilir mi? Zamanla insan gibi düşünebilir mi?
Kimilerine göre ‘’Yapay Zeka’’ büyük bir keşif. Yüz yılın en büyük fırsatı.
Kimilerine göre ise KÜRESEL İŞSİZLİĞE sebep olacağını savunuyor.
‘’YAPAY ZEKA’dan” korkmalı mıyız diye soruyorsanız, şimdilik gerek yok gibi görünüyor.
Zira yüz yıl sonra insanoğlu hangi aşamada olur, ‘’Yapay Zeka’nın” geldiği boyut korkulacak düzeye ulaşır mı bilinmez.
Eh şimdilik gezegenler arası iletişime geçilen ziyaretçilerimiz de yok ön bahçemizde.
Öyleyse hala rahat uyuyabiliriz şimdilik.
YARINLAR MI?
İşte onu hiç kimse bilemiyor.
BEN DE DAHİL...