Yeni yıl dileklerimizin içinde; sevgi, sağlık, huzur ve bolluk var. Yeni yıldan çok güzel beklentilerimiz var ama bunun için biz ne veriyoruz?

Hazır elde etmeye o kadar alıştık ki…

Bir tık ile siparişlerimiz eve geliyor. Bir tık ile istenilen kişiyle iletişime giriliyor. Dolayısıyla bir çam ağacına bağlanan bir dileğin de bize hazır verilmesini umut ediyoruz.

Duygu, düşünce ve davranışlarımızla günümüzü ve geleceğimizi var ederken biz dışarıdan bir elin bize kolaylıkla sunacaklarını bekliyoruz.

Peki dileklerimizin gerçekleşmesine nasıl başlayabiliriz?

İlk inanmamız gereken güç kendimizde duruyor. Kullandığımız kelimeler ve duyumsadığımız hislerle bir kara büyü de yazabilir, bir cennet bahçesine de çıkarabiliriz.

Kendimize inancımızı yüksek tutarak uygulamalara geçebiliriz. Örnek; “virüsten korunmak üzere evlerde vakit geçirirken nasıl eğleneceğim sanki?” şeklindeki, umut kıran iç sesleri bırakarak “bu yılı eğlenerek geçireceğim” cümlesini ümit dolu kurabiliriz.

Mutluluk duyacağımız gerçekçi beklentilere girebiliriz. Öncelikle sahip olduklarımıza şükür duyabilir ve üzerine ne koyabileceğimizi uygun bir şekilde kestirebiliriz.

Yeni yılda olumlu bir değişime açılan kararlar alabiliriz. Mesela bir kurs ile eğitimi ya da sporu hayatımıza dahil edebiliriz.

Hatırlayalım!..

Kendimizi, sosyal çevremizi veya canlıları sevdiğimizde birileri sevgiye kavuşuyor.

Sofrası az bulunanın sofrasını artırdığımızda o eve bolluk geliyor.

Elimizle, dilimizle ve davranışlarımızla huzuru dağıttığımızda hem kendimiz hem etrafımız huzur buluyor.

Maske, sosyal mesafe, stresten uzak kalma, yürüyüş yapma veya beslenme vs. ile dikkatli davrandığımızda sağlıklı olunuyor.

Bir yeni yıl sihirli değneğini hep birlikte elimizde tutuyoruz. Birbirimize ne veriyorsak bu yıl onları alacağız.

Hepimize verdikçe güzellikleri çoğalttığımız bir yıl diliyorum…